26-Şuara Suresi 34. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Firavun, yanındaki ileri gelenlere, gerçekten de dedi, bu, pek bilgili bir büyücü. |
ADEM UĞUR : |
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz! |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Firavun, etrafındaki topluluğa dedi ki: “- Bu şüphe yok ki bilgiç bir büyücüdür; |
BEKİR SADAK : | (34-35) Firavun cevresinde bulunan ileri gelenlere: «Dogrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan cikarmak istiyor; ne buyurursunuz? dedi. |
CELAL YILDIRIM : |
Fir´avn, çevresindeki ileri gelenlere, «şüphesiz ki bu, bilgin bir sihirbazdır, |
DİYANET : |
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, “Şüphesiz bu, bilgin bir sihirbazdır” dedi. |
DİYANET VAKFI : |
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz! |
DİYANET İSLERİ : |
Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Doğrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan çıkarmak istiyor; ne buyurursunuz?" dedi. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Etrafındaki cem´ıyyete bu, dedi: her halde bilgiç bir sihirbaz |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
(Firavun) etrafındaki topluluğa: «Bu gerçekten bilgiç bir sihirbaz! |
GÜLTEKİN ONAN : |
(Firavun,) Çevresindeki önde gelenlere: "Bu" dedi "Doğrusu bilgin bir büyücüdür." |
H. BASRİ ÇANTAY : |
(Fir´avn), çevresindeki ileri gelenlere: «Hiç şübhesiz, dedi, bu mutlak çok bilen bir büyücüdür». |
MUHAMMET ESED : |
(Firavun) çevresindeki seçkinlere: "Doğrusu bu gerçekten çok bilgili bir büyücü" dedi, |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
(34-35) (Fir´avun) Etrafındaki ileri gelenlere dedi ki: «Şüphe yok, bu elbette bir ziyâde bilgin sâhirdir. Sizi büyüsü ile yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Artık siz ne emredersiniz?» |
SUAT YILDIRIM : |
Firavun etrafındakilere: "Bu adam, dedi, galiba usta bir sihirbaz!" |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
(Fir´avn), çevresindeki ileri gelenlere: "Bu dedi, bilgin bir büyücüdür." |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Firavun, çevresindeki kodamanlar konseyine şöyle dedi: "Bu adam gerçekten bilgin bir büyücü; |
FİZİLAL : |
Bunun üzerine Firavun, çevresindeki seçkin yakınlarına dedi ki, «bu adam bilgili bir büyücüdür» |
İBNİ KESİR : |
Çevresinde bulunan ileri gelenlere dedi ki: Şüphesiz bu, belletilmiş bir büyücüdür. |
TEFHİMÜL KURAN : |
(Firavun) Çevresindeki önde gelenlere: «Bu dedi». «Doğrusu bilgin bir büyücüdür.» |