26-Şuara Suresi 200. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Biz, böylece Kur´ân´ı, mücrimlerin gönüllerine kadar işlettik. |
ADEM UĞUR : |
Onu günahkârların kalplerine böyle soktuk. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Biz, o küfrü mücrimlerin kalblerine öyle sokmuşuz ki, |
BEKİR SADAK : | (200-20) 2 Suclularin kalblerine Kuran´i boylece sokariz da, can yakici azabi gormedikce ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir. |
CELAL YILDIRIM : |
(200-201) İşte biz onu (=inkâr ve sapıklığı) böylece suçlu günahkârların kalblerine aktarıp soktuk da elem verici azabı görmedikçe mümkün değil ona inanmazlar. |
DİYANET : |
İşte böylece biz onu (Kur’an’ı) suçluların kalbine soktuk. |
DİYANET VAKFI : |
(200-201) Onu günahkârların kalplerine böyle soktuk. Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler. |
DİYANET İSLERİ : |
Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Biz onu mücrimlerin kalblerine öyle sokmuşuzdur. |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Biz onu suçluların kalbine öyle sokmuşuzdur. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Biz onu, suçlu günahkarların kalbine işte böyle işlettik. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Biz (küfrü) o günahkârların kalbine Öyle bir sokduk ki, |
MUHAMMET ESED : |
Biz bu (mesajı)n o günahkarların kalplerinden (bir yankı bulmadan) geçip gitmesine yol açtık: |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
İşte öylece onu (küfrü) günahkârların kalplerine sokmuşuzdur. |
SUAT YILDIRIM : |
(200-201) İşte aynen bunun gibi, Biz o yalanlamayı suçlu kâfirlerin kalplerine öyle bir soktuk ki, o can yakıcı azaba girmedikçe ona iman etmezler. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Biz onu, suçluların kalblerine öyle soktuk. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Biz onu suçluların kalplerine işte böyle yolladık. |
FİZİLAL : |
Böylece inanmamayı ağır suçluların kalplerine aşıladık. |
İBNİ KESİR : |
İşte böylece onu suçluların kalbine sokarız. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Biz onu, suçlu günahkârların kalbine işte böyle geçirip yürüttük. |