KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ

26-ŞUARA SURESI (227 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208
209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227
Şuara Suresi 100 Ayet ve Mealleri
26-ŞUARA SURESI - 100. AYET    Mekke
فَمَا لَنَا مِنْ شَافِعِينَ -100
Fe ma lena min şafiıyn
Fe mâ lenâ min şâfiîn(şâfiîne).
26-Şuara Suresi 100. Ayeti Kerime Mealleri
A. GÖLPINARLI : Artık ne şefâatçilerden bir şefâatçi var bize.
ADEM UĞUR : ´´Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var´´.
ALİ FIKRİ YAVUZ : Artık bizim için ne şefaatçılar var,
BEKİR SADAK :(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlarda
CELAL YILDIRIM : (100-101) Artık (bugün için) ne şefaatçilerimiz vardır, ne de candan sıcak bir dostumuz...
DİYANET : “İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok.”
DİYANET VAKFI : (100-101) Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var, ne de yakın bir dostumuz.
DİYANET İSLERİ : Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): Bak şimdi bizim için ne şefaatciler var
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : Bak şimdi bizim için ne şefaatçiler var,
GÜLTEKİN ONAN : "Artık bizim için ne bir şefaatçi var."
H. BASRİ ÇANTAY : Artık bizim için ne şefaatçiler (den bir kimse),
MUHAMMET ESED : Ama şimdi ne bir arka çıkanımız var,
Ö NASUHİ BİLMEN : (100-101) «Artık bize ne şefaat edicilerden var. Ne de yakın bir dost var.»
SUAT YILDIRIM : (96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"
SÜLEYMAN ATEŞ : "Şimdi artık bizim ne şefâ´atçilerimiz var",
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : "Artık ne şefaatçilerimiz var,
FİZİLAL : Şimdi bizim bir şefaatçimiz yok.
İBNİ KESİR : Şimdi bize şefaat eden kimse yoktur.
TEFHİMÜL KURAN : «Artık bizim için ne bir şefaatçi var,»

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014