26-Şuara Suresi 100. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Artık ne şefâatçilerden bir şefâatçi var bize. |
ADEM UĞUR : |
´´Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var´´. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Artık bizim için ne şefaatçılar var, |
BEKİR SADAK : | (96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlarda |
CELAL YILDIRIM : |
(100-101) Artık (bugün için) ne şefaatçilerimiz vardır, ne de candan sıcak bir dostumuz... |
DİYANET : |
“İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok.” |
DİYANET VAKFI : |
(100-101) Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var, ne de yakın bir dostumuz. |
DİYANET İSLERİ : |
Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Bak şimdi bizim için ne şefaatciler var |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Bak şimdi bizim için ne şefaatçiler var, |
GÜLTEKİN ONAN : |
"Artık bizim için ne bir şefaatçi var." |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Artık bizim için ne şefaatçiler (den bir kimse), |
MUHAMMET ESED : |
Ama şimdi ne bir arka çıkanımız var, |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
(100-101) «Artık bize ne şefaat edicilerden var. Ne de yakın bir dost var.» |
SUAT YILDIRIM : |
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!" |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
"Şimdi artık bizim ne şefâ´atçilerimiz var", |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
"Artık ne şefaatçilerimiz var, |
FİZİLAL : |
Şimdi bizim bir şefaatçimiz yok. |
İBNİ KESİR : |
Şimdi bize şefaat eden kimse yoktur. |
TEFHİMÜL KURAN : |
«Artık bizim için ne bir şefaatçi var,» |