3-Al-i İmran Suresi 16. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Onlar öyle kişilerdir ki Rabbimiz derler, inandık, suçlarımızı yarlıga ve bizi koru ateşin azâbından. |
ADEM UĞUR : |
(Bu nimetler) "Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!" diyen; |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
O takva sahipleri yalvararak: “- Ey Rabbimiz, biz iman ve itaat ettik, bizim günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru derler. |
BEKİR SADAK : | (16-17) Onlar ki, «Rabbimiz! Biz suphesiz inandik, bunun icin gunahlarimizi bize bagisla ve bizi atesin azabindan koru» diyen, sabreden, dogru olan, gonulden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bagislanma dileyenlerdir. |
CELAL YILDIRIM : |
(16-17) «Ey Rabbimiz ! Şüphesiz ki biz imân ettik; artık günahlarımızı bağışla ve bizi Cehennem ateşinin azabından koru» diyenler: Sabredenler, doğru olanlar, itaat edip baş eğenler, boyun bükenler, (mallarını Allah yolunda) harcayanlar ve seher vakitlerinde istiğfar edenlerdir. |
DİYANET : |
(16-17) (Bunlar), “Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru” diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde (Allah’tan) bağışlanma dileyenlerdir. |
DİYANET VAKFI : |
(Bu nimetler) «Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!» diyen; |
DİYANET İSLERİ : |
Onlar ki, "Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Onları ki ya rabbena derler: inandık iman getirdik artık bizim suçlarımızı bağışla ve o ateş azabından koru bizleri |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Onlar ki: «Rabbimiz, inandık iman getirdik; artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizleri o ateş azabından koru!» derler. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Onlar: "Rabbimiz şüphesiz biz inandık, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyenler; |
H. BASRİ ÇANTAY : |
(16-17) (O takvaaya erenler): «Ey Rabbimiz, biz îman etdik. Artık bizim günâhlarımızı yarlığa ve bizi o ateşin azabından koru» diyenler, sabredenler, (imanlarında) gerçek olanlar, (Allaha) itaatle boyun eğenler, infaak edenler, seharlarda Allahdan mağfiret isteyenlerdir. |
MUHAMMET ESED : |
"Ey Rabbimiz! (Sana) inanıyoruz, bizi affet, günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından emin kıl" diyenlerin: |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Onlar ki, «Ey Rabbimiz! Biz muhakkak imân ettik, artık bizim günahları mağfiret buyur ve bizleri o ateş azabından koru,» derler. |
SUAT YILDIRIM : |
O müttakiler: "Ey bizim kerim Rabbimiz, biz iman ettik, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru!" diye yalvarırlar. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
"Rabbimiz, biz inandık, bizim günâhlarımızı bağışla, bizi ateş azâbından koru!" diyenleri, |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Kullar ki şöyle derler: "Ey Rabbimiz, kuşkusuz olarak sana inandık. Bağışla günahlarımızı, ateş azabından koru bizi." |
FİZİLAL : |
Bu kimseler ´Ey Rabbimiz, inandık, günahlarımızı affeyle, bizleri Cehennem ateşinin azabından koru´ derler. |
İBNİ KESİR : |
Onlar ki: Ey Rabbımız; biz gerçekten iman ettik, artık günahlarımızı bize bağışla ve o ateş azabından bizleri koru diyenler, |
TEFHİMÜL KURAN : |
Ki onlar: «Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru» diyenler; |