16-Nahl Suresi 46. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Yahut onu âciz bırakamayacaklarına göre dönüp dolaşırlarken tutup onları helâk etmeyeceğinden. |
ADEM UĞUR : |
Yahut onlar dönüp dolaşırlarken Allah´ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah´ı) âciz bırakacak değillerdir. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Yahud gezip dolaşırlarken (Allah’ın azabı) kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Üstelik onlar, azabı engelleyiciler de değillerdir. |
BEKİR SADAK : | (46-47) Veya hareket halindelerken (ki Allah´i aciz birakamazlar) ya da yok olmak endisesindeyken onlara azabin gelmesinden guvende midirler? Dogrusu Rabbin sefkatlidir, merhametlidir. |
CELAL YILDIRIM : |
(46-47) Veya dönüp dolaşırlarken, kendilerini (ilâhî azabın) yakalayıvermesinden —ki (Allah´ı) âciz bırakacak değillerdir— veya korku ve endişe üzere eksile eksile bir durumda bulunurlarken, kendilerini tutuvermesinden emniyette midirler ? Şüphesiz ki Rabbiniz çok şefkatli, çok merhametlidir. |
DİYANET : |
Yahut onlar dönüp dolaşırken Allah’ın kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Onlar, Allah’ı âciz bırakacak değillerdir. |
DİYANET VAKFI : |
(45-46) Kötülük tuzakları kuranlar, Allah´ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah´ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah´ı) âciz bırakacak değillerdir. |
DİYANET İSLERİ : |
Veya hareket halindelerken -ki Allah'ı aciz bırakamazlar- ya da yok olmak endişesindeyken onlara azabın gelmesinden güvende midirler? Doğrusu Rabbin şefkatlidir, merhametlidir. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
veya dönüp dolaşırken kendilerini yakalayıvermesinden, ki onlar âciz bırakacak değillerdir |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Ya da dönüp dolaşırlarken kendilerini yakalayamayacağından? Onlar Allah´ı aciz bırakacak değillerdir. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Ya da onlar, dönüp dolaşmaktalarken (tekallübihim), onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar [bu konuda Tanrı´yı] aciz bırakacak değildirler. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Yahud onlar dönüb dolaşırlarken (Allahın) kendilerini yakalayıvermesinden (bir eman mı aldılar) ki onlar (hiç bir suretle Allâhı) aaciz bırakıcı değildirler. |
MUHAMMET ESED : |
Yahut dönüp dururken hiçbir şekilde engel olamayacakları (bir azapla O´nun) kendilerini (apansız) yakalamayacağına, |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Veya onları dönüp dolaşırlarken yakalayıvermesinden (emin mi oldular?) Halbuki, onlar (Hak Teâlâ´yı) aciz bırakıcılar değildirler. |
SUAT YILDIRIM : |
(45-46) Şer planları hazırlayanlar, emin mi oldular: Allah’ın kendilerini yerin dibine geçirmesinden yahut hiç ummadıkları bir yerden azabın gelmesinden, yahut gezip dolaşırlarken Allah’ın kendilerini kıskıvrak yakalamasından? Çünkü onlar, kaçıp kurtulacak durumda değildirler. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Yahut dönüp dolaşırlarken onun, kendilerini yakalamayacağından (emin midirler)? Kendileri buna engel olacak değillerdir! |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Yahut dönüp dolaşmaları sırasında kendilerini yakalamayacağından... Onlar buna engel de olamazlar. |
FİZİLAL : |
Ya da ilahi azabın gezilerinden biri sırasında kendilerini yakalamayacağından emin midirler? Onların Allah´ın yapacağını engellemeleri sözkonusu değildir. |
İBNİ KESİR : |
Yahut onlar dönüp dolaşırken kendilerini yakalamasından mı? Allah´ı aciz bırakacak değillerdir. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Ya da onlar, dönüp dolaşmaktalarken, onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar (bu konuda Allah´ı) aciz bırakacak değildirler. |