86-Tarık Suresi 17. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Artık mühlet ver kâfirlere mühlet ver onlara az bir müddet. |
ADEM UĞUR : |
Onun için Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Onun için, o kâfirlere mühlet ver. Onlara az bir mühlet ver... |
BEKİR SADAK : | Sen inkarcilara mehil ver; onlara mukabeleyi biraz geri birak. * |
CELAL YILDIRIM : |
Onun için sen, inkarcılara mehil ver, onları bir süre (kendi hallerine) bırak.. |
DİYANET : |
Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı! |
DİYANET VAKFI : |
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur´an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). |
DİYANET İSLERİ : |
Sen inkarcılara mehil ver; onlara mukabeleyi biraz geri bırak. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Onun için kâfirleri imhal eyle! Mühlet ver onlara biraz. |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Onun için o kafirlere mühlet ver, biraz daha süre tanı onlara! |
GÜLTEKİN ONAN : |
Sen kafirlere bir mühlet ver, az bir süre tanı. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
(Habîbim) sen şimdilik o kâfirlere mühlet ver, onları biraz gecikdiriver. |
MUHAMMET ESED : |
Öyleyse bırak, hakikati inkar edenler dilediklerini yapsınlar, yapsınlar kısa bir süre! |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Artık kâfirlere mühlet ver, onları biraz bırak. |
SUAT YILDIRIM : |
Öyleyse o kâfirleri kendi hallerine bırak! (yakında sana desteğimiz gelecektir.) |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Hele sen o kâfirlere mühlet ver, biraz bırak onları (bildiklerine gitsinler). |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
O halde, o küfre batmışlara mühlet ver, süre tanı onlara birazcık... |
FİZİLAL : |
Sen kâfirlere mühlet ver. Onlara biraz zaman tanı. |
İBNİ KESİR : |
Sen; şimdilik kafirlere mühlet ver, onları biraz geciktir. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Sen şimdi küfretmekte olanlara bir mühlet ver, kendilerine az bir süre tanı. |