KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

3-AL-I İMRAN SURESI (200 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Al-i İmran Suresi 89  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 3/89
3-AL-I İMRAN SURESI - 89. AYET    Medine
إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِنْ بَعْدِ ذَٰلِكَ وَأَصْلَحُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ -89
İllellezıne tabu mim ba´di zalike ve aslehu fe innellahe ğafurur rahıym
3-Al-i İmran Suresi 89. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ancak o kimseler ki, bundan sonra tevbe ettiler ve ıslahta bulundular, onlar müstesna. Çünkü Allah Teâlâ şüphe yok ki gafûrdur, rahîmdir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ancak o kimseler ki, bundan sonra tövbe ettiler ve ıslâhte bulundular onlar müstesna, çünkü Allah Teâlâ şüphe yok M gafurdur, rahimdir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, küfre düşenlerin kısımlarını ve her birinin hakkındaki ilâhî hükmü beyan etmektedir. Şöyle ki: Küfr ve dinden dönme halinde yaşayıp o hal üzere ölenler ebedî azaba tutulmuş olacaklardır. Onlar için bu azaptan kurtuluş çaresi kalmamıştır. (Ancak o kimseler ki) o küfür ve irtidat sahipleri ki (bundan sonra) bu küfürlerinden, dinden dönmelerinden sonra daha hayatt al arken (tevbe ettiler) nadim ve peş i m an olup İslâm dinine döndüler (ve) hallerini İslâm hükümlerine göre (İslahta bulundular) hakiki şekilde tövbe ve istiğfar etmiş olduklarını bu güzel amelleriyle pekiştirdiler (onlar müstesna) onların tövbeleri makbul, kendileri ilâhî lütfa nail olurlar. (Çünkü Allah Teâlâ şüphesiz bağışlayıcıdır) o gibi kimselerin tövbelerini kabul, günahlarını af ve setir buyurur ve (rahimdir.) Onlara merhamet eder, lütfü ihsanda bulunur. El verir ki, bu tövbe bu pişmanlık halisane olsun. Rivayete göre en s ardan Hars ibni Süveyd dinden dönüp kâfirlere katılmıştı. Sonra nadim ve pişman olmuş, kavmine haber göndermiş, onlar da bu hususta Yüce Peygamber'e müracaat etmişler. Bunun üzerine bu âyeti kerime nazil olmuş; halisane olan tövbelerin Allah katında makbul olacağı bildirilmiş Gulâş adındaki kardeşi, bu âyeti kerimeden Hars'ı haberdar etmiş, o da Medine'i Münevvereye gelip peygamberin huzurunda tevbe etmiş, Hz. Peygamber de onu bu tövbesini kabul buyurmuştur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014