KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

3-AL-I İMRAN SURESI (200 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Al-i İmran Suresi 179  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 3/179
3-AL-I İMRAN SURESI - 179. AYET    Medine
مَا كَانَ اللَّهُ لِيَذَرَ الْمُؤْمِنِينَ عَلَىٰ مَا أَنْتُمْ عَلَيْهِ حَتَّىٰ يَمِيزَ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ ۗ وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُطْلِعَكُمْ عَلَى الْغَيْبِ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ يَجْتَبِي مِنْ رُسُلِهِ مَنْ يَشَاءُ ۖ فَآمِنُوا بِاللَّهِ وَرُسُلِهِ ۚ وَإِنْ تُؤْمِنُوا وَتَتَّقُوا فَلَكُمْ أَجْرٌ عَظِيمٌ -179
Ma kanellahü li yezeral mü´minıne ala ma entüm aleyhi hatta yemızel habıse minet tayyib* ve am kanellahü li yutliaküm alel ğaybi ve lakinnellahe yectebı mir rusülihı mey yeşaü fe aminu billahi ve rusülih* ve in tü´minu ve tetteku fe le küm ecrun azıym
3-Al-i İmran Suresi 179. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Allah Teâlâ mü´minleri sizin bulunduğunuz hal üzere terkedecek değildir. Nihâyet murdarı temizden ayıracaktır. Ve Allah Teâlâ sizi gayba muttali edecek de değildir. Velâkin Hak Teâlâ peygamberlerinden dilediği zâtı ihtiyar buyurur. Artık Allah-ü Azîmüşşan´a ve peygamberlerine imân ediniz ve eğer imân eder ve ittikada bulunur iseniz elbette sizin için azîm bir mükâfaat vardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Allah Teâlâ mü'minleri sizin bulunduğunuz hâl üzere terkedecek değildir. Nihayet murdarı temizden ayıracaktır. Ve Allah Teâlâ size gaybı bildirecek de değildir. Ve lâkin Hak Teâlâ peygamberlerinden dilediği zatı seçer. Artık Yüce Allah'a ve peygamberlerine imân ediniz, ve eğer imân eder ve korunursanız elbette sizin için büyük bir mükâfat vardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, birtakım: hâdiselerin, meselâ galibiyet ve mağlûbiyet hallerinin ortaya çıkış hikmetine işaret ediyor, bu hikmetleri herkesin kavrayamayacağını bildiriyor, insanlığa selâmet ve saadet yolunu tavsiye buyuruyor. Şöyle ki: Ey insanlar! (Allah Teâlâ) hakikî (mü'minleri sizin) böyle muhtelif, mahiyeti bilinmez (bulunduğunuz) bir (hâl üzere terk edecek değildir) içinizden samimî surette mü'm in olanlar ile olmayanları meydana çıkaracaktır, herkesin durumunu dosta düşmana gösterecektir. Evet… (nihayet murdarı) münafıkı, itikadı bozuk olanı (temizden) temiz inanç sahibi müminlerden (ayıracaktır.) âleme duyuracaktır. İşte Uhud gazvesinde ve diğer olanlarda meydana gelen bazı hâdiseler, bütün birer ilâhî imtihandır, orada bulunanların durumlarını, derecelerini göstermeye vesiledir. Hak yolunda zahmetlere katlananlar ile kat I an m ayan I arın herkesçe anlaşılmasına bir sebeptir. (Ve Allah Teâlâ size) Ey bütün insanlar (gaybı bildirecek de değildir) ki, münafıklar ile münafık olmayanları Cenâb-ı Hak birer suretle bildirmedikçe siz bilemezsiniz. (Velâkin Hak Teâlâ Peygamberlerinden dilediği zatı seçer) Bazı gayb durumları ona haber veriri, ona vahiy ve ilham buyurur. İşte peygamberlerin sonuncu olan Hz. Muhammed'e de öyle bir nice gayb durumları çevresinde bulunanların ruh hallerine, imân ve münafıklık derecelerini bildirmiştir. Onun bu gibi hususlara dair size verdiği ve vereceği haberleri samimî şekilde tasdik ediniz. (Artık) Ey insanlık cemaati!. (Yüce Allah'a ve) onun muhterem (peygamberlerine) tam samimiyet ile (imân ediniz) gaybı, esasen yalnız Allah Teâlâ'nın bildiğini unutmayınız, bununla beraber muhterem peygamberlerine de dilediği gaybı bildireceğine kanaat getiriniz. (Ve eğer) Ey insanlar hakikiyle (imân eder ve) münafıklıktan, ayrılıktan, günahlardan kaçınır ve (korunursanız elbette sizin için büyük bir mükâfat vardır) ona ulaşırsınız, onun ne kadar takdirlere lâyık olduğunu ancak Cenâb-ı Hak bilir. Ne mutlu akıllıca hareket ederek böyle bir mükâfata kavuşanlara.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014