KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

3-AL-I İMRAN SURESI (200 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Al-i İmran Suresi 117  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 3/117
3-AL-I İMRAN SURESI - 117. AYET    Medine
مَثَلُ مَا يُنْفِقُونَ فِي هَٰذِهِ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا كَمَثَلِ رِيحٍ فِيهَا صِرٌّ أَصَابَتْ حَرْثَ قَوْمٍ ظَلَمُوا أَنْفُسَهُمْ فَأَهْلَكَتْهُ ۚ وَمَا ظَلَمَهُمُ اللَّهُ وَلَٰكِنْ أَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ -117
Meselü ma yünfikune fı hazihil hayatid dünya ke meseli rıhın fıha sırrun esebet harse kavmin zalemu enfüsehüm fe ehleketh* ve ma zalemehümüllahü ve lakin enfüsehüm yazlimun
3-Al-i İmran Suresi 117. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Bu dünya hayatında infak ettikleri şeyin meseli, bir rüzgâr meseli gibidir ki, onda kavurucu bir soğukluk vardır, nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinlerine vurup mahvetmiştir. Ve Allah Teâlâ onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmederler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Bu dünya hayatında infak ettikleri şeyin durumu, bir rüzgârın durumu gibidir ki, onda kavurucu bir soğukluk vardır, nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinlerine vurup mahvetmiştir. Ve Allah Teâlâ onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmederler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Böyle dinsiz kimselerin (bu dünya hayatında infak ettikleri) sarfeyledikleri mal ve saire gibi (şeylerin durumu) sıfatı, benzeri (bir rüzgârın durumu) sıfatı, vaziyeti (gibidir ki, onda) o rüzgârda (kavurucu) şiddetli (bir soğukluk vardır) o rüzgâr (nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinlerine vurup) onları (mahvetmiştir) o zalimlerin yaş kuru bütün ekinlerini helak edip gitmiştir. Bu felâket onların zulümlerinin bir cezasıdır. (Ve Allah Teâlâ onlara) öyle infak ettikleri şeyi faidesiz kılmakla hâşâ (zulmetmedi) belki bir adalet ve hikmetin gereği olarak onları lâyık oldukları cezalara kavuşturdu. (Fakat onlar) dini terk, hayır diye sarfettikleri mallarını şerre âlet ettikleri için (kendi nefislerine zulm) ettiler ve zulm (eder) durur (lar). Velhâsıl: Dinsizlere, münafıklara dünyada iken hayır adına yaptıkları 5eyerin uhrevî bir faidesi yoktur. Onların bu hayrı, dünyevî bir maksat içindir, bir gösteri;, bir övünme içindir, bir meth ve övgüye kavuşma arzusuna dayanmaktadır, bazen da insanları Allah yolundan menetmek gayesine yöneliktir yoksa bunların bu hayırları iyi niyete bağlı, Allah'ın rızâsına ulaşmak maksadına dayalı değildir. Artık böyle gayri meşru bir şekilde sarfedilen bir mal, haddizatında bir hayır olamaz. Sahibine uhrevî bir faide temin edemez. Bilâkis onun bu sahadaki mesâisini sonuçsuz bırakır, kendisi Allah'ın azabına ebediyyen mâruz kalmış olur. Böyle haince, mukaddesata, ahlâk?, aykırı bir hareket ise en büyük bir zulümdür. En çirkin bir kötülüktür. Bunun cezası da ebedî bir azaptır. Kötülüğün cezası elbette kötülüktür. Binaenaleyh böyle nefislerine zulmedenler daha dünyada iken, elde fırsat var iken tevbe ve istiğfar edip kendilerine bu ebedî felâketten kurtarmalıdırlar. Aksi halde lâyık oldukları cezaya mutlak? Kavuşacaklardır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014