3-Al-i İmran Suresi 99. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
De ki: «Ey ehl-i kitap! Ne için imân edenleri Allah Teâlâ´nın yolundan men ediyorsunuz? Onun çarpıklığını istiyorsunuz? Halbuki sizler şahitlersiniz, Allah Teâlâ da sizin yaptıklarınızdan gâfil değildir.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
De ki: Ey Ehli Kitap! Ne için imân edenleri Allah Teâlâ'nın yolundan men ediyorsunuz? Onun çarpıklığını istiyorsunuz? Halbuki sizler şahitlersiniz, Allah Teâlâ da sizin yaptıklarınızdan gafil değildir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Habibim! Unlara ide ki, ey ehli kitap) kendi küfür ve sapıklık içinde yaşadığınız size yetmiyor mu? (Ne için imân edenleri) mü'minleri, içinizden İslâmiyeti kabul eyleyenleri de (Allah Teâlâ'nın yolundan) İslâmiyetten, insanlığı ebedî saadete kavuşturacak olan tevhit dininden (men ediyorsunuz?) bir takım hilelere, iftiralara cür'et ederek onları İslâmiyet şerefinden mahrum bırakmaya çalışıyorsunuz? (Onun) o dini ilâhînin, o hak yol olan İslâmiyet in (çarpıklığını istiyorsunuz?) bir hidayet yolu olan İslâmiyet in çarpık, doğruluk ve hikmete muvafık olmayan bir halde görülmesini arzu ediyorsunuz? Bir takım batıl, uydurma iddialarda bulunuyorsunuz? Meselâ: Nesh asla caiz değildir, halbuki müslümanlıkta nesh kabul ediliyor diyorsunuz. Kıblenin Kâbe'i Muazzam aya çevrilmesini de dedikodu meselesi yapıyorsunuz. Hz. Muhammed de bizim kitaplarımızda evsafı yazılmış olan peygamber değildir, diyorsunuz, bu sözler ile İslâmiyeti kabul etmiş ve edecek olan zatların kalplerine şüpheler, tereddütler düşürmek istiyorsunuz. (Halbuki, sizler şahitlersiniz) İslâmiyetin hak olduğunu görüp durmaktasınız. Hz. Muhammed'in evsafını kitaplarınızda okuyup anlamaktasınız, buna kendi vicdanınız da kanaat eder. Yahut siz kavminiz arasında sözlerine itimat edilen kimselersiniz, mühim hususlarda sizin şahitliğinize müracaat edilmektedir. Artık, nedir bu kadar ihtiras! Nedir bu kadar haktan sapmak. Sizin bu haliniz, cezasız kalacak mı sanıyorsunuz? Hayır hayır. (Allah Teâlâ, sizin yaptıklarınızdan) hâşâ (gafil değildir) bu inkârınızı, bu hile ve aldatıcı hareketlerinizi tam m an asiyi e bilmektedir.
Evet!.. Sizler bile haktan ayrılıyorsunuz, başkalarını saptırmaya çalışıyorsunuz. Fakat Allah Teâlâ kahretsin, sizleri bu hale sevkeden, hasettir, dünya muhabbetidir, rekabet hissidir. Siz bilir kişiler olduğunuz halde böyle inkâra, başkalarını saptırmaya cüret edip duruyorsunuz.
§ Bu inkarcılara böyle, "ey ehli kitap!" diye hitab edilmesi, onları bir kınamak içindir. Onların bu inkârlarının, bu küfürlerinin daha çirkin olduğuna işaret içindir. Çünkü cahil kimselerin kabahati ile âlim kimselerin kabahati eşit sayılamaz, bile bile kabahatte, cinayette bulunanlar daha fazla cezaya maruz kalırlar. Binaenaleyh kendileri ehli kitap, ehli İlim oldukları halde bir takım haki kat I arı örtbas edip inkâra, başkalarını da saptırmaya çalışanların bu hareketleri elbette pek çirkindir, elbette büyük bir insafsızlıktır. Artık cezaları da ona göredir.
|