KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

3-AL-I İMRAN SURESI (200 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Al-i İmran Suresi 69  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 3/69
3-AL-I İMRAN SURESI - 69. AYET    Medine
وَدَّتْ طَائِفَةٌ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يُضِلُّونَكُمْ وَمَا يُضِلُّونَ إِلَّا أَنْفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ -69
Veddet taifetüm min ehlil kitabi lev yüdılluneküm* ve ma yüdıllune illa enfüsehüm ve ma yeş´urun
3-Al-i İmran Suresi 69. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ehl-i kitaptan bir tâife, arzu etmiştir ki, sizleri idlâl etsinler. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını idlâl edemezler. Ve farkına varamazlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ehli kitaptan bir taife, arzu etmiştir ki, sizleri saptırsınlar. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını, s apt ıram azlar. Ve farkına varamazlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de ehli kitap denilen taif enin hakikî mü'minleri ne kadar saptırmaya çalıştıklarını ve onların ne kadar hakikatleri değiştirme ve bozmaya koşup durduklarını meydana koymaktadır. Şöyle ki: Ey müslümanlar! (Ehli kitaptan bir taife), İslâm dinine olan düşmanlıkları sebebiyle (arzu etmiştir ki, sizleri saptırsınlar) sizleri mukaddes dininizden ayırmak, sizleri küfre götürmek temennisinde bulunmuşlardır. (Halbuki onlar kendi nefislerinden başkasını s apt ıram azlar). Hakikî mü'minler onlara iltifatta bulunmazlar, onların aldatmalarına kapılmazlar. O taife kendileri gibi irfan nurundan mahrum kalanları dalâlete düşürürler. Bu saptırma hareketlerinin günahı da kendilerine yönelmiş olur. (Ve) onlar bu hakikatin (farkına) da (varamazlar) ziyanda ve hüsranda kalırlar. § Rivayete göre yahudîler, es h abı kiramdan Mu az ibni Cebel'i, Huzeyfetübnil Yem anî ve Ammaribni Yasirî -Allah onlardan razı olsun- kendi dinlerine davet etmişler, onun üzerine bu âyeti kerime nazil olmuştur. Gerçekten zamanımıza kadar da yabancı milletler, birçok teşkilât vücude getirmiş; birtakım saf müslümanları saptırmaya çalışarak kendi dinlerine açıkça veya gizli olarak davet etmekte bulunmuşlardır. Bunların gayeleri insanlığın hakikî bir dine sahip olması değildir. Belki insanlık kütlesini tamamen kendilerine bağlayarak bu sayede siyasî, iktisadî emellerini daha ziyade geliştirmektir. Ve İslâm cemaati adıyla karşılarında bulunan muazzam, hakikî imân ile donanmış zevatı kutsî dinlerinden mahrum bırakarak dağılmaya sevkeylemektir. Fakat Cenâb-ı Hak, buna müsaade etmeyecektir. İslâm nuru, O ilâhî nur kıyamete kadar her yerde parlayıp duracaktır. Bizim vazifemiz ise dost ile düşmanı tanımaktır, birtakım aldatıcıların medeniyet adıyla, terakki adıyla yapılan yaldızlı, aldatıcı sözlerine kıymet vermemektir. Onların şeklen doğru görünmelerine al d an m ayıp, onların kötü emellerini anlamaktır. "Bâtıl hamişe bâtil-ü beyhudedir veli" "Müşkil budur ki sureti haktan zuhur ede"

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014