3-Al-i İmran Suresi 187. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve bir zaman Allah Teâlâ kendilerine kitap verilmiş olanlardan, «Elbette o kitabı nâsa açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz.» diye bir ahd almıştı. Onlar ise onu omuzlarının arkasına atıverdiler ve onunla az bir paha satın aldılar. Artık o satın aldıkları ne kötü bir şey! |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve bir zaman Allah Teâlâ kendilerine kitap verilmiş olanlardan bir söz almıştı ki, elbette o kitabı insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz. Onlar ise onu omuzlarının arkasına at iverdi I er ve onunla az bir baha satın aldılar. Artık o satın aldıkları ne kötü birşey! |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler kendisine bağlı olduklarını iddia ettikleri dinin, kitabın hükümlerine uymayan, hakikati saki ayan a ve mahiyetlerini gizleyip halkı saptırmaya çalışan kimselerin o çirkin hareketlerini dikkatlere sunuyor, ve onların pek acıklı akibetlerini bildirerek Rasüli Ekrem, müminleri tecelli ediyor. Şöyle ki: (Ve) Resulüm!. Hatırla (bir zaman Allah Teâlâ kendilerine) Tevrat ve İncil gibi (kitap verilmiş olanlardan) yâni Peygamberleri vasıtasıyla kitaplara ulaşan Yahudî ve Hıristiyan âlimlerinden (bir söz) bir vaad ve teminat (almıştı, ki). Allah hakkı için siz (elbette o kitabı insanlara açıklayacaksınız.) Onun hükmünü bozmadan ve değiştirmeden insanlara bildireceksiniz. (Ve onu) o kitabı, onun hükümlerini (gizlemiyeceksiniz) onu olduğu gibi tebliğ eyleyeceksiniz, sizin vazifeniz budur. İşte son peygamberin vasıflarıyla ilgili olan açıklamalar da bu cümledendir. (Onlar ise), o, kendilerine böyle kitab verilmiş olanlar ise (onu) o söz ve yemini, o üzerlerine aldıkları vazifeyi (omuzlarının arkasına at s verdiler) ona riayet etmediler, onun tersine hareket ettiler. (Ve onunla) onyn bedeli olarak karşılığında (az bir baha) kıymetsiz bir şey (satın aldılar). Dünya varlığı için ebedî hayatlarını tehlikeye düşürdüler. (Artık o satın aldıkları ne kötü şey!) kendilerinin helakini, ebedî felâketini gerektiren ne kadar çirkin ve felâket sebebi bir trajedi!.
|