3-Al-i İmran Suresi 165. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Vaktâ ki size bir musibet isabet etti, halbuki siz onun iki katını düşmanlarınıza isabet ettirmiş idiniz. «Bu musibet nereden?» mi dediniz. De ki: «O kendi nefisleriniz tarafındandır.» Şüphe yok ki, Allah Teâlâ herşeye kâdirdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Vakta ki size bir musibet isabet etti, halbuki, siz onun iki katını düşmanlarınıza isabet ettirmiş idiniz, bu musibet nereden mi dediniz?. De ki: O kendi nefisleriniz
tarafındandır. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ herseye kadirdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, Uhud gazvesinde münafıkların söylemiş oldukları münafıkça sözlerini açığa çıkarıyor, onların hakikate aykırı iddialarını meydana koyuyor, müslümanlara isabet eden bazı belaların birer maslahat ve hikmet gereği olduğunu şöylece bildiriyor.. Ey İslâm ordusunu meydana getiren erler!. (Vaktaki) Uhud gazvesinde (size bir musibet) bir yenilgi usabet etti), yani peygamberin emrine muhalefet ederek merkezi terk ettiniz, bu yüzden bozulup el ağ ildiniz. Sonra da bu hadiseyi büyüttünüz, bu felâket bize nereden geldi derneğe başladınız. Hiç düşünmediniz mi ki: Bu yenilgi, sizin emre muhalefetinizin bir neticesidir. Çünkî Cenâb-ı Hak'kın sizi zafer vaadi, sizin merkezde sebat etmeniz ve peygamberin emrine uymanız şartına bağlanmıştır. (Halbuki siz onun) o size isabet eden musibetin (iki katını) Bedir gazvesinde (düşmanlarınıza isabet ettirmiştiniz) Uhud'da yetmiş kadar şehit verdiniz, Bedir'de ise düşmanlarınızdan yetmiş şahsı öldürdünüz, yetmiş kadarını da esir almış idiniz. Artık bu da bilinir iken bize isabet eden (bu musibet nereden mi dediniz?..) Ne için böyle fitne koparan düşüncelere düştünüz. Bu musibet, İslâmiyet yüzünden değildir. Peygamberin sözüne itaat edip savaşa atılma yüzünden değildir. Belki sizin peygamberin emrine muhalefet etmeniz yüzündendir, bulunduğunuz merkezi terkederek, ganimet malı sevdasına düşmeniz yüzündendir. Evet… Habibim!. Onlara (de ki: O) musibet (kendi nefisleriniz tarafındandır). Eğer siz emre aykırı hareket etmeseydiniz, böyle bir musibete uğramazdınız. Ve (şüphe yok ki: Allah Teâlâ herseye kadirdir). Binaenaleyh zafer vermeğe de, vermemeğe de her şekilde kudreti vardır, bazı guruplara zafer verir, bazı gurupları da mağlûp düşürür. Onun hikmeti neyi gerektirir ise o meydana gelir. İşte Uhud gazvesindeki hâdiseler de bu cümledendir.
|