3-Al-i İmran Suresi 13. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Şüphe yok ki sizin için iki fırkada bir alâmet vardır. Bir fırka Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir idi. Onları göz göre göre kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah Teâlâ ise dilediğini nusretiyle teyid buyurur. Şüphe yok ki bunda basiret sahipleri için bir ibret vardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Şüphe yok ki sizin için iki grupta bir alâmet vardır. Bir grup Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir idi. Onları göz göre kendilerinin iki misli görüyorlardı... Allah Teâlâ ise dilediğini yardımıyla güçlendirir. Şüphe yok ki bunda basiret sahipleri için bir ibret vardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu âyeti kerimede kendi kuvvetlerine güvenen düşmanlara bir tarihi örnek göstererek onları uyanmaya şöylece davet etmektedir. Ey mü'minler! Veya ey Yahudiler! (Şüphe yok ki, sizin için) Bedir savaşını yapmış olan (iki fırkada) iki cemiyete ait tarihi bir olay da (bir alâmet vardır.) Rasûli Ekrem'in beyanlarının doğruluğuna açık bir dalâlet vardır. Onlardan (bir fırka) İslâm cemaati (Allah yolunda savaşıyordu) şahsi bir menfaat, bir kırgınlık için değil, Allah'ın dinini yüceltmek için cihatta bulunuyordu. (Diğeri ise kâfir idi) Arap müşriklerinden bulunuyor, şeytan yolunda cenk ediyorlardı. (Onları göz göre) İlk bakışta (kendilerinin iki misli görüyorlardı) Şöyle ki: Bu Bedir gazvesinde müslümanlar fırkasının sayısı (içyüz on üç idi, müşriklerin sayısı de bine yakın idi. Cenâb-ı Hak, o müşriklerin kalplerine korku ve hasiyet düşürmek için İslâm ordusunu o müşriklere kendi ordularının iki misli imiş gibi göstermiştir. Diğer bir yoruma göre de müslümanlar, o düşmanlarını kendi kuvvetlerinin nihayet iki misli kadar görüyorlardı, daha fazla görüp endişeye düşmüyorlardı. Halbuki o düşmanlar, kendilerinden üç misli fazla idi. Diğer bir yoruma göre da m il s I il m an I ar, kendi kuvvetlerini düşman kuvvetlerinin iki misli görüyorlardı. Cenâb-ı Hak onlara düşmanlarını böyle az gösteriyordu. Ta ki müslümanlar, sakin bir şekilde, güçlü bir kalbe mazhar olarak düşman üzerine tam bir cesaretle atîlıversinler. Başka bir yoruma göre de Yahudiler, o savaşçı müşrikleri, müslümanların iki misli görmüşler, o müşriklerin galibiyetine kani olmuşlardı. Halbuki, galibiyet o çoklukta değil, o bir ilâhî iradenin netîcesidir.
Evet. (Allah T e âlâ ise dilediğini yardımıyla güçlendirir) Bu sayede nice az kuvvetler, çok kuvvetlere galip gelir. (Şüphe yok ki bunda) bu tarihi olayda böyle az bir cemaatin, büyük bir cemaate galip olmasında (basiret sahipleri için) kalp gözleri açık, hakikatları görüp düşünmeye muktedir zatlar için (bir ibret vardır) artık bunu düşünüp uyanmalıdır. Kendi kuvvetine güvenip hakkı kabulden kaçınmamalıdır. Yoksa ey Yahudiler! Sizler de öyle mağlûp olursunuz. Nitekim de olmuşlardır, İşte mucize olan Kur'an'ı Kerim'in meydana geleceğini haber verdiği şeyler bütün böyle meydana gelmiş ve gelecektir. Buna inanmışızdır…
|