2-Bakara Suresi 61. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Hani siz bir vakitte demiştiniz ki: «Ya Mûsa! Biz bir türlü taama elbette sabredemeyiz. Bizim için Rabbine dua et de yerin bitirdiği tere, hıyar, buğday, mercimek, soğandan Bizim için de çıkarsın.» (Mûsa da) Demişti ki: «Siz bayağı olan şey ile hayırlı olan şeyi tebdîl eder misiniz? Öyle ise bir kasabaya ininiz, sizin için istediğiniz şeyler (orada) vardır.» Onların üzerlerine alçaklık, yoksulluk vuruldu ve Allah´ın gazâbına uğradılar. Bu da şüphe yok ki Allah´ın âyetlerini inkâr, peygamberlerini haksız yere katletmeleri sebebiyle olmuştur. İşte bu ceza onların isyan etmelerinden, haddi tecavüz eder olmalarından dolayıdır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Hani siz bir vakitte demiştiniz ki: Ya Musa! biz bir çeşit yemeğe elbette s ab re dem eyiz. Bizin için rabbine dua et d e yerin bitirdiği tere, hıyar, buğday, mercimek, soğandan bizim için de çıkarsın. -Musa da- demişti ki: Siz bayağı olan şey ile hayırlı olan şeyi değiştirir misiniz? Öyle ise bir kasabaya ininiz sizin için istediğiniz şeyler -orada- vardır. Onların üzerlerine alçaklık, yoksulluk vuruldu ve Allah'ın gazabına uğradılar. Bu da şüphe yok ki Allah'ın ayetlerini inkâr, peygamberlerini haksız yere katletmeleri sebebiyle olmuştur. İşte bu ceza onların isyan etmelerinden ve haddi aşmış olmalarından dolayıdır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu ayeti kerime de İsrail Oğullarının ne kadar nankör, isyankâr bulunmuş olduklarını ve bunun neticesinde ne kadar felâketlere maruz kaldıklarını göstermektedir. Şöyle ki: İsrail Oğulları Tih çölünde dolaşırken Hz. Musa'nın duasıyla kendilerine gökten kudret helvası, bıldırcın kuşları gibi nimetler verilmiş, yerlerden sular fışkırmağa başlamıştı. Hiçbir zahmet çekmeden bu gibi pek mükemmel nimetlerden istifade etmekteydiler. Fakat İsrail oğulları bu nimetlerin kadrini bilmediler. Mısır'daki yiyip içtikleri âdi şeyleri arzu ettiler, İşte Cenab'ı Hak bunların o halini şöylece beyan buyuruyor! (Hani siz) Ey İsrail Oğulları!., (bir vakitte demiştiniz ki ya Musa! Biz bir çeşit yemeğe elbette sabredemeyiz.) Böyle bir çeşit yemek ile yetinip duramayız. (Bizim için rabbine dua et de yerin bitirdiği tere, hıyar, buğday, mercimek, soğandan bizim için de çıkarsın) biz onlar ile gıdamızı temin edelim. Bunlar adeta Mısır'dan çıkmış olduklarına pişman olmuşlardı. Firavunun kendilerine yaptığı eza ve cefâyı unutmuşlardı. Hz. (Musa da) bunların bu kıymet bilmez hallerini görünce (demişti ki: Siz bayağı olan şey ile hayırlı olan şeyi değiştirir misiniz?) Siz en hayırlı olan kudret helvası ve bıldırcın eti gibi şeyleri öyle âdi şeyler ile değişmek istiyorsunuz. Bu ne kıymet bilmezlik!.. (Öyle ise bir kasabaya ininiz). Haydi bir şehre gidiniz ki (sizin için istediğiniz şeyler) orada (vardır) o alıştığınız şeyleri orada bulabilirsiniz. Artık (onların üzerlerine) bu kötü hareketlerinden dolayı (alçaklık, yoksulluk vuruldu.) Onlara ebediyyen z el il li k ve miskinlik damgası vurulmuş oldu. (Ve Allah'ın gazabına uğradılar.) Nice milletlerin esareti altında yaşamağa mecbur oldular. (Bu da) böyle ilâhi gazaba uğramaları da (şüphe yok ki Allah'ın ayetlerini inkâr, peygamberlerini haksız yere katletmeleri sebebiyle olmuştur.) Nitekim onlar incil gibi Kur'ân-ı Kerîm gibi semavi kitaplara inanmazlar. Şa'ya, Zekeriya ve Yahya Aleyhisselâm gibi peygamberleri şehit etmişlerdir. (İşte bu ceza) onların ebediyyen zillet ve hakarete maruz kalıp durmaları kendilerinin dini hükümlere, esaslara (isyan etmelerinden) ve insanların ve bilhassa peygamberlerin hukukuna tecavüz ile (haddi aşmış olmalarından dolayıdır.) Artık bu gibi cinayetlere, İsyanla ra cüret edenler ebedi bir hüsrana maruz olmazlar mı?
|