KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

2-BAKARA SURESI (286 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208
209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234
235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260
261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Bakara Suresi 189  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 2/189
2-BAKARA SURESI - 189. AYET    Medine
يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْأَهِلَّةِ ۖ قُلْ هِيَ مَوَاقِيتُ لِلنَّاسِ وَالْحَجِّ ۗ وَلَيْسَ الْبِرُّ بِأَنْ تَأْتُوا الْبُيُوتَ مِنْ ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ الْبِرَّ مَنِ اتَّقَىٰ ۗ وَأْتُوا الْبُيُوتَ مِنْ أَبْوَابِهَا ۚ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ -189
Yes´eluneke anil ehilleh* kul hiye mevakıytü lin nasi velhacc* ve leysel birru bi en te´tül büyute min zuhuriha ve lakinnel birra menitteka* ve´tül büyute min ebvabiha vettekullahe lealleküm tüflihun
2-Bakara Suresi 189. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Sana hilâllerden soruyorlar. De ki: «Onlar insanlar için ve hacc için birer alâmettir. İyilik, evlere arka taraflarından gelmeniz değildir. Fakat iyilik, muttakî olanın iyiliğidir. Ve evlere kapılarından geliniz. Ve Allah´tan korkunuz ki felâha eresiniz.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Sana hilâllardan soruyorlar. De ki: Onlar insanlar için ve haç için birer alâmettir. İyilik, evlere arka taraflarından gelmeniz değildir. Fakat iyilik, takva sahibi olanın iyiliğidir. Ve evlere kapılarından geliniz. Ve Allah'tan korkunuz ki kurtuluşa eresiniz.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, Ay'ın saftı alarmdaki hikmet ve menfaate ve hareketlerden sakınmanın lüzumuna işaret etmektedir. Malûm olduğu üzere: Ehille, hilalin çoğuludur. Hilâl ise ayın birinci, ikinci ve üçüncü gecedeki halidir. Ondan sonra ayın sonuna kadar "kamer" denir. Bâzı kimseler Rasûli Ekrem'e müracaat edip, bu hilâllerin böyle zuhur edip durmalarındaki sebebi veya hikmeti sual etmişlerdi. Bir de belirli aylarda haç veya umre yapan cahiliye kavimleri ihrama girdikleri zaman evlerine veya çadırlarına girmek zaruretinde kalırlarsa bunlara kapılarından girmezlerdi. Belki bunlara arka taraflarından birer delik açarak oralardan girerlerdi. Bunu da bir iyilik ve takva alâmeti sayarlardı. İşte bunun da doğru bir hareket olup olmadığı sual olunmuştur. Bunun üzerine bu âyeti kerime nazil olmuştur. Buyrulmuş oluyor ki: Resulüm!. (Sana hilâllerden soruyorlar.) Bunun ne hikmete mebni böyle göründüğünü anlamak istiyorlar. Kendilerine (de ki onlar) o hilâller (insanlar için ve haç için birer alâmetlerdir.) Bunların vasıtasiyle ziraat, ticaret, borçları ödeme gibi dünyevî işlere ait zamanlar anlaşılır. Oruç, iftar, bayram gibi dinî vazifelere ait zamanlar belli olur. Kadınlara ait âdet, gebelik, boşanma iddeti gibi müddetler de bilinmiş olur. Eda veya kaza edilecek haç ve umre vakitleri de bu sayede anlaşılır, ona göre hareket edilir. Evlere girmek hususuna gelince (iyilik) hayır ve takva (evlere arka taraflarından girmeniz değildir.) Bunun ne faydası var? (Fakat… İyilik, takva sahibi olanın) haktan korkarak namaz, haç gibi dinî vazifelerini ifa eden ehli imanın (iyiliğidir.) İyilik ve takva bunların bu gibi hareketleridir. İşte siz de böyle hareket ediniz. (Ve evlerinize kapılarından) gelip (giriniz) dinî hül ümleri değiştirmeyin veya yanlış telâkki etmeyin. (Ve Allah Teâlâ'dan korkunuz ki kurtuluşa eresiniz.) Fevz ve kurtuluşa nail olasınız. Velhâsıl bu ilâhî beyanlardan pek güzel anlaşılıyor ki, Cenab-ı Hakkın her yarattığı şeyde bir büyük hikmet vardır. Bu cümleden olarak ayın, muhtelif safhaları birer kudret harikasıdır. Beşeriyet için bir mükemmel rehberi hareket rehberidir. Güneş ile Ay arasında büyük bir münasebet ve yine büyük bir muhalefet vardır. Kamer ziyasını muntazam güneşten almakta, onunla her ay muhtelif ve birbirine uygun tarzda karşılaşmaktadır. Fakat… Ay dâima güneş gibi bir halde görülmemektedir. Hilâl halinde görülmekte, safhasının ziyası vakit vakit azalıp çoğalmaktadır. Bu sayede ise medenî, bedevî, bütün insanlar için belirli vakitleri kolaylıkla tâyin etmek ve anlamak mümkün olmuştur. Ne güzel bir hikmet örneği… Diğer bir tefsir ve yoruma göre de bu âyeti kerime bir mühim uyarıyı içermektedir. Şöyle ki: Bâzı kimseler Rasûli Ekrem'e müracaat edip ayın safhalarındaki farklılığın hikmetini, faydasını değil, astronomi ilmî bakımından sebebini sormuşlar. Bu farklılığın neden ileri geldiğini bildirmesini istemişler, halbuki Yüce Peygamber'den bunu sormak değil, bunun şer'î hikmetini umumî faydasını sormak uygun olurdu. Binaenaleyh bu sualleri ile ters bir harekette bulunmuşlar, âdeta evlerine kapılarını bırakıp ta arka taraflarından girmek isteyenlere benzemişlerdi. Artık bunları irşat için bir darbı mesel kabilinden olarak: Evlerinize kapılarınızdan giriniz, aksine harekette bulunmayınız diye tenbih buyrulmuştur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014