KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

2-BAKARA SURESI (286 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208
209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234
235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260
261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Bakara Suresi 258  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 2/258
2-BAKARA SURESI - 258. AYET    Medine
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِي حَاجَّ إِبْرَاهِيمَ فِي رَبِّهِ أَنْ آتَاهُ اللَّهُ الْمُلْكَ إِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّيَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا أُحْيِي وَأُمِيتُ ۖ قَالَ إِبْرَاهِيمُ فَإِنَّ اللَّهَ يَأْتِي بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ فَبُهِتَ الَّذِي كَفَرَ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ -258
E lem tera ilellezı hacce ibrahıme fı rabbihı en atahüllahül mülk* iz kale ibrahımü rabbiyellezı yuhyı ve yümıtü kel ene uhyı ve ümıt* kale ibrahımü fe innellahe ye´tı biş şemsi minel meşrikı fe´ti biha minel mağribi fe bühitellezı kefer* vallahü la yehdil kavmez zalimın
2-Bakara Suresi 258. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Sen görnedin mi Allah Teâlâ kendisine mülk verdiği için İbrahim ile Rabbi hakkında mücadelede bulunanı? O zaman İbrahim: «Rabbim, o Zât-ı zîKudrettir ki, diriltir ve öldürür deyince «Ben de diriltir ve öldürürüm,» demişti. İbrahim: «Şüphe yok ki, Allah Teâlâ güneşi maşrıktan getirir. İmdi sen onu mağrıb tarafından getir,» deyince de o kâfir (acizlikle) şaşkınlaşıp kalmıştı. Ve Allah Teâlâ zalimler gürûhuna hidâyet etmez.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Sen görmedin mi Allah Teâlâ kendisine mülk verdiği için İbrahim ile Rabbi hakkında mücadelede bulunanı?.. O zaman İbrahim; Rab b i m o kudretli zattır ki, diriltir ve öldürür deyince "ben de diriltir ve öldürürüm" demişti. İbrahim: Şüphe yok ki, Allah Teâlâ güneşi doğudan getirir imdi sen onu batı tarafından getir deyince de o kâfir şaşırıp kalmıştı. Ve Allah Teâlâ zalimler gurubuna hidayet etmez.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, tâğüt güruhundan olan Nemrudun kâfirce iddiasını ve onun nasıl apışıp kaldığını bir ibret numunesi olmak üzere göstermektedir… Rivayete göre Hz. İbrahim, tanrılık iddiasında bulunan Nemrudu, hak dine davet etmiş, bir takım putları kırmış olduğu için hapsedilmişti. Sonra Nemrut, o muhterem Peygamberi yanına çağırarak onunla tartışma ve mücadelede bulunmuş, Ya İbrahim!. Senin rabbin kimdir?, diye sormuştu. İşte bu âyeti celile, bu mücadeleyi şöylece beyan buyuruyor. (Sen görmedin mi?) Habibim!. Hbette sen bilirsin, Kur'ân'ı Kerim sana haber vermiş bulunmaktadır ki, (Allah Teâlâ kendisine mülk) dünyevî bir saltanat, bir hâkimiyet (verdiği için» buna gururlanarak Hz. (İbrahim ile Rabbi hakkında mücadelede bulunanı) Nemrut adındaki kötü ruhlu şahsı (o zaman) o Nemrudun suali üzerine Hz. (İbrahim, benim rabbim o zat) Yüceler Yücesi (dır ki, diriltir ve öldürür) dilediğine hayat verir, dilediğini hayattan mahrum bırakır (deyince) o tanrılık iddiasında bulunan cahil Nemrut, kendisinde yaratıcılık sıfatı olduğunu iddiaya cür'et ederek (ben de diriltirim ve öldürürüm demişti.) Rivayete göre hapishaneden iki şahıs getirterek birini salıvermiş, birini de öldürmüş, bu cahilce hareketiyle güya iddiasını isbat etmek istemişti. Hz. İbrahim, bu herifin diriltme ve öldürmenin mahiyetini idrakten âciz olduğunu veya onun aczini göstermemek için böyle şarlatanlığa saptığını görünce daha açık bir delile geçerek: (İbrahim, şübhesiz Allah Teâlâ güneşi doğudan getirir) doğu tarafından doğmaya sevkeder. (İmdi sen) de hâşâ tanrılık ve yaratıcılık iddiasında doğru isen (onu) o güneşi (batı tarafından getir deyince de o kâfir) Nemrut (şaşırıp kalmıştı.) Hayret ve dehşet içinde kalmış, delili kesilmiş bir hale düşmüştü. İşte Allah Teâlâ böyle inkarcıları, yalancıları hüsrana uğratır, (ve Allah Teâlâ) böyle (zalimler gurubuna hidayet etmez.) Onlar hidayete olan kabiliyetlerini zâyetmiş, nurdan çıkarak karanlıklara düşmüş bir halde bulunurlar.. Velhâsıl: Elde ettikleri geçici bir hâkimiyete, bir varlığa güvenerek tanrılık iddiasına cür'et edenler, hakikî bir dinden yüz çevirenler nihayet şaşkın ve kah re uğramış olurlar, rezilce bir duruma düşerler, alçaklık ve cehaletleri bütün âleme gösterilmiş bulunur. O gibi vicdansızlara karşı hakkı müdafaa eden, Allah'ın Rab sıfatını tasdik eden ve yücelten her hangi bir zat ise başarılara ulaşır, ebedî bir saadete, bütün mü'minlerin sevgi ve saygısına mazhar bulunur. "124" üncü âyeti kerimeye de bakılabilir!.. § "Nemrut", Bâbil şehrinin kumcusudur. Orada hükümdar bulunmuştur. Başına İlk taç koyan ve yer yüzünde kibirle saltanat süren ve tanrılık iddiasına cür'et eden bir şahıstır. Kendisine musallat olan sivrisinekler tarafından öldürülmüştür, Isa Aleyhisselâm'ın milâdından 2640 sene önce olduğu zannediliyor…

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014