KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

2-BAKARA SURESI (286 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208
209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234
235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260
261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Bakara Suresi 213  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 2/213
2-BAKARA SURESI - 213. AYET    Medine
كَانَ النَّاسُ أُمَّةً وَاحِدَةً فَبَعَثَ اللَّهُ النَّبِيِّينَ مُبَشِّرِينَ وَمُنْذِرِينَ وَأَنْزَلَ مَعَهُمُ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِيَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ فِيمَا اخْتَلَفُوا فِيهِ ۚ وَمَا اخْتَلَفَ فِيهِ إِلَّا الَّذِينَ أُوتُوهُ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَاتُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ ۖ فَهَدَى اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا لِمَا اخْتَلَفُوا فِيهِ مِنَ الْحَقِّ بِإِذْنِهِ ۗ وَاللَّهُ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ -213
Kanen nasü ümmetev vahıdeten fe beasellahün nebiyyıne mübeşşirıne ve münzirıne ve enzele mealhümül kitabe bil hakkı li yahküme beynen nasi fımahtelefu fıh* ve mahtelefe fıhi illellezıne utuhü mim ba´di ma caethümül beyyinatü bağyem beynehüm* fe hedellahüllezıne amenu limahtelefu fıhi minel hakkı bi iznih* vallahü yehdı mey yeşaü ila sıratım müstekıym
2-Bakara Suresi 213. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Nâs bir tek ümmet idi. Allah Teâlâ müjdeleyici ve korkutucu olan peygamberler gönderdi. Ve onlar ile beraber hakka müteallik kitap indirdi ki nâs arasında ihtilâf ettikleri hususa hükmetsin. Halbuki, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra aralarında olan ihtirastan dolayı dinde ihtilâfa düşenler o kendilerine kitap verilenlerden başkası değildir. İmdi Allah Teâlâ imân edenleri ihtilâfa düştükleri hakka kendi irâde-i ilâhiyyesiyle ulaştırır. Ve Allah Teâlâ dilediğini doğru yola hidâyet eder.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: İnsanlar bir tek ümmet idi. Allah Teâlâ müjdeleyin ve korkutucu olan peygamberler gönderdi. Ve onlar ile beraber hak yolu gösteren kitap indirdi ki insanlar arasında ihtilâf ettikleri hususlarda hükmetsin. Halbuki, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra aralarında olan kıskançlıktan dolayı dinde ihtilâfa düşenler, o kendilerine kitap verilenlerden başkası değildir. İmdi Allah Teâlâ imân edenleri ihtilâfa düştükleri hakka kendi ilâhî iradesiyle ulaştırır. Ve Allah Teâlâ dilediğini doğru yolu gösterir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, insanlık cemiyetleri arasındaki ihtilâfların yegâne sebebini gösteriyor ki o da: "Bağy" dır. Yâni dünya hırsı ile meydana gelen kıskançlık ve zulümdür, aşırı hırstır, haktan dönerek başkaldırmaktır. Şöyle ki: (insanlar) vaktiyle (bir tek ümmet idi.) Aralarında ihtilâf yoktu. Hak üzere ittifak ediyorlardı. Sonra ihtilâfa düştüler, haktan ayrıldılar. (Allah Teâlâ) da bunları İrşat için (müjdeleyici) yani: İmân ve itaat sahiplerini cennet ile müjdeleyici (ve korkutucu) yâni: Küfr ve isyan sahiplerini de cehennem ateşi ile korkutucu (olan peygamberler gönderdi.) İnsanları o peygamberler vasıtasıyla hak ve hakikatten haberdar etti. (Ve onlar ile beraber) o peygamberler vasıtasıyle o insanlara (hak yolu gösteren) hak ve hakikati açıklayan (kitap indirdi ki) o kitap (insanlar arasında ihtilâf ettikleri) dinî (hususlarda hükmetsin.) Onun şer'î hükmünü kendilerine bildirsin (Halbuki) o insanlar (kendilerine apaçık deliller) Allah'ın birliği hususunda açık, kesin deliller (geldikten sonra) aralarındaki birliği daha güzel muhafaza etmeleri lâzım gelirken onlar bilâkis (aralarında olan kıskançlıkla!!) haset ve hırstan (dolayı dinde ihtilâfa düşenler, o kendilerine) peygamberler vasıtasiyle (kitap verilenlerden) semavî kitapların hükümleri, o kendilerine tebliğ edilenlerden (başkası değildir.) Artık onlar hakikati anlayıp din birliğini muhafaza etmeli değil miydiler? Onlar ise bilâkis dünya ile ilgili hırslarından kurtulamamış hak ve hakikate, selâmet ve hidayete ulaşamamışlardır. (İmdi Allah Teâlâ) öyle hırs sahiplerini değil (imân edenleri) o bir takım kimselerin kendisinde (ihtilâfa düştükleri hakka) dinî gerçeklere, şer'î meselelere (kendi İlâhî iradesiyle ulaştırır.) Onları bu husustaki hatâlardan korur, kendi rızâsına uygun olan tarafa yöneltir. (Ve Allah Teâlâ) kullarından (dilediğini) hidâyete ermesini takdir buyurmuş olduğunu (doğru yola hidâyet eder) binaenaleyh Cenâb-ı Hakka sığınmalı, ondan hidâyet ve saadet niyaz eylemelidir. § Bu âyeti kerime de: Bir tek ümmetten maksat nedir? Bu hususta deniliyor ki: Bundan maksat, ya Hz. Adem'in arkasından çıkarılan zürriyetidir. Bunlar Allah'ın birliğini kabul etmişlerdi. Veya Nuh'un gemisinde bulunan mü'minlerdir. Bunlar Hz. Nuh'tan sonra ihtilâfa düşmüşlerdi. Diğer bir görüşe göre de bütün insanlar Hz. Adem'in vefatından, Nüh aleyhisselâmın gönderildiği zamana kadar bir şeriat üzere idiler. Sonra Hz. Nuh'un zamanında ihtilâfa düşmüşlerdir. Diğer bir görüşe göre de bir tek ümmetten maksat, Hz. Adem'dir. Çünkü o insanlığın babasıdır. Bütün insanların aslıdır. Sonra da Havva yaratılmış, bunların çocukları dünyaya gelmiş, hepsi de müslüman olarak yaşamışlardı. Kabil ile Habil arasındaki öldürme hâdisesinden sonra ise ihtilâf yüz göstermiştir. Başka bir görüşe göre de Hz. İbrahim'in zamanında insanların hepsi de kâfirdir. Bu itibar ile birtek ümmet bulunuyorlardı. Cenâb-ı Hak bunlara İbrahim aleyhisselâmı ve diğer zatları peygamber göndermiştir. Bu zatlara uyanlar hidayete ermiş, ihtilâftan kurtulmuşlardır. Bunlara uymayanlar da ihtilaflar içinde kalarak hidâyet ve selâmetten ebediyyen mahrum kalmışlardır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014