2-Bakara Suresi 55. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve yâd ediniz ki siz: «Ya Mûsa! Sana imân etmeyiz. Allah Teâlâ´yı âşikâr sûrette görmedikçe,» demiştiniz de sizi yıldırım çarpmıştı. Siz ise bakıp duruyordunuz. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve hatırlayınız ki siz: "Ya Musa! Sana îman etmeyiz Allah Teâlâ'yı aşikâr surette görmedikçe" demiştiniz de sizi yıldırım çarpmıştı. Siz ise bakıp duruyordunuz. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, vaktiyle İsrail Oğullarının liyakatları üstünde bir talepte bulunarak imanlarındaki zayıflığı göstermiş olduklarını bildirmektedir. Ve bu yüzden bir ceza olarak hayattan mahrum kaldıklarını ve bir şükür vesilesi olmak için de tekrar hayata nail kılınmış olduklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Hz. Musa bir mucize olarak mekândan ve zamandan münezzeh olan Allah Teâlâ ile konuşmak, onun emirlerini almak için Tur dağına gidiyordu. Bu mucizeyi görüp kavmine haber vermeleri için veya buzağıya tapıldığından dolayı özür dilemeleri için kavminden 70 kadar kimseyi beraber alıp götürdü. Onlar Hz. Musa ile beraber Tura gidince orasını bir bulut kapladı. Musa Aleyhisselâm onları dağın tepesine yakın bir yerde bıraktı, kendisi dağın tepesine çıktı. Cenab'ı Hak ile konuşma şerefine nail oldu. Bu yetmiş, kimse ise o konuşmayı İşittikleri halde bulut pek kesif olduğu için Hz. Musayı göremiyorlardı. Bu konuşmanın Cenâb-ı Hak ile olup olmadığında şüphe ettiler. Cenâb-ı Hakkı görmek isteme cüretinde bulundular. Bunların bu cüretini bu âyeti kerime şöyle beyan buyuruyor: (Ve) Ey İsrail Oğulları! (Hatırlayınız ki siz) yani ecdadınız (ya Musa! Sana İman etmeyiz) senin peygamberliğini, Hak T e âlâ ile konuştuğunu tasdik eylemeyiz. (Allah Teâlâ'yı) bizler (aşikâr surette görmedikçe) bizler öyle açık bir şekilde görmedikçe (demiştiniz de) bu cüretinizden dolayı (sizi yıldırım çarpmıştı) yani bir yıldırım hücum ederek o görme isteğinde bulunan ecdadınızı hayattan mahrum bırakmıştı. (Siz ise bakıp duruyordunuz) yani bir haldeki kendilerine gelmekte olan bu musibet! Onlar görüp duruyorlardı.
Bunlar Hz. Musa'nın gösterdiği bir nice mucizeleri görmüşlerdi. O halde böyle bir istek ve iddiada bulunmaları büyük bir cehalet ve gaflet eseri değil miydi?
|