2-Bakara Suresi 195. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve Allah yolunda infak ediniz. Ve kendi nefislerinizi tehlikeye düşürmeyiniz. Ve ihsanda bulununuz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ muhsin olanları sever. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve Allah yolunda harcayınız. Ve kendi nefislerinizi tehlikeye düşürmeyiniz. Ve iyilikte bulununuz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ iyilik edenleri sever. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu âyeti kerime, hak yolunda fedakârlığın lüzumunu şöylece anlatmaktadır. Ey müslümanlar!. Takva sahipleri olunuz (Ve Allah yolunda) cihad uğrunda, fakirlere yardım hususunda, hayır ve iyilik konusunda mallarınızı (harcayınız ve kendinizi) harpten kaçınmak, o uğurda mal sarfetmemek, düşmanın maksadını anlamaya çalışmamak gibi sebeplerle veya malınızı boş yere çokça sarf edip de fakirlik ve ihtiyaç içinde kalmak suretiyle (tehlikeye düşürmeyiniz. Ve) Allah yolunda mal ve bedenle (iyilikte) fedakârlıkta (bulununuz) elbette iyilikleriniz zayi olmaz. (Şüphe yok ki Allah Teâlâ iyilik edenleri) iş ve ahlâkı güzel (olanları sever.) Onları sevaba ve mükâfata ulaştırır.
§ Bu âyeti kerimedeki, iyilikle emr, cihadı da içine almaktadır. Çünkü cihad, müslümanlıkta iyilik etmek vazifesidir. Cihattan maksat; mal kazanmak, başkalarının yurdunu elde etmek, başkalarını esir olarak yaşatmak değildir. Belki bütün insanlık âlemini hak ve hakikatten haberdar etmek, bütün insanları gerçek bir dine, bir hürriyet ve hidayete kavuşturmaktır. Cihad, görünürde bir tecavüz gibi görünse de, haddi zatında bir korunmadır, bir korumadır, insanlığı sonsuz mes'üliyetten ve felâketten kurtarma vesilesidir, bir nice akıllı kimseleri uyandırıp hak yoluna sevk etmeye sebeptir. Binaenaleyh böyle güzel bir niyetle yapılan bir cihad, haddizatında bütün insanlığa karşı bir iyilikten başka bir şey değildir.
Maamafih müslümanlara karşı sırf dünya menfaatları sebebiyle düşman bulunan bir çok kavim mevcuttur. Artık bunlara karşı müslümanların uyanık olmaları mal ve bedenle fedakâr olarak cihada hazır bir halde bulunmaları lâzımdır. Bu da bir iyiliktir. Buna muhalif hareket ise İslâm cemiyeti hakkında bir tehlike teşkil edeceğinden asla caiz değildir.
İstanbul'da defnedilmiş bulunan ashabı kiramdan Ebu Eyyübil Ensârî demiştir ki: Bu âyeti kerime bizim hakkımızda nazil olmuştur. Biz İslâm'ın başlangıcında Resülullah'a yardım ettik. Onunla muharebelere iştirak ettik, onu çocuklarımıza, ailemizi mallarımıza tercih eyledik. Vaktaki İslâmiyet etrafa yayıldı, müslümanların sayısı arttı, muharebelere son verilir gibi oldu, bizler de ailemize, çocuklarımıza, mallarımıza döndük, onlar ile meşgul olmağa başladık. Bu hal ise bir tehlikeye sebebiyet verebilirdi. Binaenaleyh bu âyeti kerime nazil oldu. Bu gibi tehlikelere kendi elimizle sebebiyet vermekten bizi men buyurdu, ikaz etti.
Gerçekten de söz konusu zat, bundan sonra bütün cihadlara iştirak etmiş ve Hz. Muaviye zamanında İslâm ordusu ile gelip İstanbul'un muhasarasında bulunmuş ve bu esnada vefat edip bilinen türbesine gömülmüştür. Allah ondan razı olsun.
|