KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ

4-NISA SURESI (176 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176
Nisa Suresi 64 Ayet ve Mealleri
4-NISA SURESI - 64. AYET    Medine
وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إِلَّا لِيُطَاعَ بِإِذْنِ اللَّهِ ۚ وَلَوْ أَنَّهُمْ إِذْ ظَلَمُوا أَنْفُسَهُمْ جَاءُوكَ فَاسْتَغْفَرُوا اللَّهَ وَاسْتَغْفَرَ لَهُمُ الرَّسُولُ لَوَجَدُوا اللَّهَ تَوَّابًا رَحِيمًا -64
Ve ma erselna mir rasulin illa li yütaa bi iznillah ve lev ennehüm iz zalemu enfüsehüm cauke festağferullahe vestağfera lehümür rasulü le vecedüllahe tevvaber rahıyma
Ve mâ erselnâ min resûlin illâ li yutâa bi iznillâh(iznillâhi), ve lev ennehum iz zalemû enfusehum câûke festagferûllâhe vestagfere lehumur resûlu le vecedûllâhe tevvâben rahîmâ(rahîmen).
4-Nisa Suresi 64. Ayeti Kerime Mealleri
A. GÖLPINARLI : Biz, her peygamberi ancak, Allah izniyle ona itaat edilsin diye gönderdik; onlar da nefislerine zulmettikleri vakit sana gelerek Allah´ın, kendilerini yarlıgamasını isteselerdi, Peygamber de onların yarlıganmalarını dileseydi elbette Allah´ın tövbeleri kabul edici rahîm olduğunu görür, anlarlardı.
ADEM UĞUR : Biz her peygamberi -Allah´ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah´tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi Allah´ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.
ALİ FIKRİ YAVUZ : Biz her peygamberi, ancak Allah’ın izni ile kendisine itaat olunmak için gönderdik. Eğer onlar, nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de günahlarına Allah’dan mağfiret dileseler, Peygamber de kendileri için afv isteseydi, elbette Allah’ı, tevbeleri ziyade kabul edici, çok esirgeyici bulacaklardı.
BEKİR SADAK :Biz her peygamberi ancak, Allah´in izniyle, itaat olunmasi icin gonderdik. Onlar, kendilerine yazik ettiklerinde, sana gelip Allah´tan magfiret dileseler ve Peygamber de onlara magfiret dileseydi, Allah´in tevbeleri daima kabul ve merhamet eden oldugunu g
CELAL YILDIRIM : Biz gönderdiğimiz her peygamberi, ancak —Allah´ın izniyle— kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettiklerinde sana gelip Allah´tan günahlarının bağışlanmasını dileselerdi ve Peygamber de onlar için Allah´tan bağışlanma dileseydi, elbette Allah´ı tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhametli bulurlardı.
DİYANET : Biz her peygamberi sırf, Allah’ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan günahlarının bağışlamasını dileseler ve Peygamber de onlara bağışlama dileseydi, elbette Allah’ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı.
DİYANET VAKFI : Biz her peygamberi -Allah´ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah´tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi Allah´ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.
DİYANET İSLERİ : Biz her peygamberi ancak, Allah'ın izniyle, itaat olunması için gönderdik. Onlar, kendilerine yazık ettiklerinde, sana gelip Allah'tan mağfiret dileseler ve Peygamber de onlara mağfiret dileseydi, Allah'ın tevbeleri daima kabul ve merhamet eden olduğunu görürlerdi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): Biz her hangi bir Peygamberi gönderdikse mahzâ Allahın iznile itaat edilmek için gönderdik, eğer onlar nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de günahlarına mağfiret dileseler, Peygamber de kendileri için istiğfar ediverse idi elbette Allahı tevvab, rahîm bulacaklardı
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : Biz herhangi bir peygamberi gönderdikse, sadece Allah´ın izniyle itaat edilsin diye gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelip günahlarına mağfiret dileselerdi, peygamber de onların bağışlanması için dua ediverseydi, elbette Allah´ı tevbeleri kabul eden ve merhametli bulacaklardı.
GÜLTEKİN ONAN : Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Tanrı´nın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik. Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde şayet sana gelip Tanrı´dan bağışlama dileselerdi ve elçi de onlar için bağışlama dileseydi, elbette Tanrı´yı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlardı.
H. BASRİ ÇANTAY : Biz hiç bir peygamberi, Allahın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir hikmetle, göndermedik. Onlar kendilerine zulmetdikleri vakit sana gelib de Allahdan mağfiret dileselerdi onlara (sen) peygamber de mağfiret isteyiverseydi (n) elbette Allahı tevbeleri hakkıyle kabul edici, çok esirgeyici bulacaklardı.
MUHAMMET ESED : Zira biz her peygamberi, ancak, Allahın izniyle kendisine tabi olunsun diye göndermişizdir. Eğer onlar, kendi kendilerine zulmettikten sonra, sana gelip Allahtan bağışlanma dileselerdi Peygamber de onların bağışlanması için dua etseydi, Allahın tevbeleri kabul edici ve bir rahmet kaynağı olduğunu tereddütsüz görürlerdi.
Ö NASUHİ BİLMEN : Biz hiçbir peygamber göndermedik, ancak Allah Teâlâ´nın izniyle itaat edilmesi için gönderdik. Ve eğer onlar nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah Teâlâ´dan mağfiret isteseydiler ve onlara peygamber de istiğfarda bulunsaydı elbette Allah Teâlâ´yı tevbeleri çok kabul edici ve çok esirgeyici bulacaklardı.
SUAT YILDIRIM : Biz hiç bir peygamberi, Allah’ın izni ile, kendisine itaat olunmaktan başka bir gaye ile göndermedik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri vakit sana gelip de Allah’tan af dileseler, sen de resul olarak onların affedilmelerini isteseydin, elbette Allah’ı tövbeleri kabul eden, pek merhametli bulacaklardı.
SÜLEYMAN ATEŞ : Biz hiçbir elçiyi, Allâh´ın izniyle itâ´at edilmekten başka bir amaçla göndermedik. Eğer onlar, kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler, Allah´tan, günâhlarını bağışlamasını isteseler ve Elçi de onların bağışlanmasını dileseydi, elbette Allâh´ı affedici, merhametli bulurlardı.
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : Biz hiçbir resulü, Allah´ın izniyle kendisine itaat edilmesi dışında bir amaçla göndermedik. Eğer onlar, öz benliklerine zulmettiklerinde sana gelip Allah´tan af dileseler, resul de kendileri için af dileseydi, elbette ki Allah´ı tövbeleri cömertçe kabul eden bir Rahîm olarak bulacaklardı.
FİZİLAL : Biz gönderdiğimiz her peygamberi, Allah´ın izni ile, mutlaka kendisine itaat edilsin diye gönderdik. Eğer onlar nefislerine zulmettiklerinde sana gelerek Allah´tan af dileselerdi ve Peygamber de onlar adına af dileseydi, Allah´ı tevbeleri kabul edici ve merhametli olarak bulacaklardı.
İBNİ KESİR : Biz, hiçbir peygamberi Allah´ın izniyle itaat edilmekten başka bir gaye ile göndermedik. Onlar kendilerine yazık ettikleri zaman, sana gelip Allah´tan mağfiret dileseler ve peygamberleri de onlara mağfiret dileseydi elbette Allah´ı Tevvab vd Rahim olarak bulacaklardı.
TEFHİMÜL KURAN : Biz peygamberlerden hiç kimseyi ancak Allah´ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik. Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde şayet sana gelip Allah´tan bağışlama dileselerdi ve peygamber de onlar için bağışlama dileseydi, elbette Allah´ı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlardı.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014