17-İsra Suresi 41. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Andolsun ki düşünüp ibret almaları için şu Kur´ân´da bu meseleyi apaçık ve defalarca anlattık, fakat bu anlatış, onların ancak, gerçekten büsbütün uzaklaşmalarına sebep olmada. |
ADEM UĞUR : |
Biz, onların akıllarını başlarına toplamaları için bu Kur´an´da (çeşitli ikaz ve ihtarları) türlü şekillerde tekrar ettik. Fakat bu, onlara, daha da kaçıp uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamıyor. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Biz, Bu Kur’ân’da ibret misalleri verdik; cennet’le müjdeledik, Cehennem’le korkuttuk ki, düşünüp akıllarını başlarına alsınlar. Halbuki bu, ancak onların hakdan nefretini artırıyor. |
BEKİR SADAK : | Biz, and olsun ki ogut almalari icin bu Kuran´da bunlari turlu turlu acikladik. Fakat bu aciklamalar ancak onlarin nefretini artirmistir. |
CELAL YILDIRIM : |
Şanıma and olsun ki biz, bu Kur´ân´da (sözü edilen hususları), iyice düşünüp öğüt alsınlar diye bir bir açıklayıp tekrarladık. Ne yazık ki bu uyarı ve öğütler onların sadece nefretini artırmaktadır. |
DİYANET : |
Andolsun biz, onlar düşünüp öğüt alsınlar diye (gerçekleri) bu Kur’an’da değişik biçimlerde açıkladık. Fakat bu, onların ancak kaçışlarını artırıyor. |
DİYANET VAKFI : |
Biz, onların akıllarını başlarına toplamaları için bu Kur´an´da (çeşitli ikaz ve ihtarları) türlü şekillerde tekrar ettik. Fakat bu, onlara, daha da kaçıp uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamıyor. |
DİYANET İSLERİ : |
Biz, and olsun ki öğüt almaları için bu Kuran'da bunları türlü türlü açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Biz bu ıhtarı bu Kur´anda türlü şekillerle ifade ettik ki düşünüp akıllarını başlarına alsınlar, halbuki o onların ancak ürkekliğini artırıyor |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Biz bu ikazı bu Kur´an´da türlü şekillerde açıkladık ki; düşünüp akıllarını başlarına alsınlar; oysa bu onların ancak ürkekliğini artırıyor! |
GÜLTEKİN ONAN : |
Andolsun, biz bu Kuran´da çeşitli açıklamalar yaptık, öğüt alıp düşünsünler diye. Oysa bu, onların daha uzaklaşmalarından başkasını arttırmıyor. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Andolsun, bu (ihtaarı) şu Kur´anda dürlü dürlü şekillerde açıklamışızdır. Tâki iyice düşünüb ibret alsınlar. Halbuki bu, onların (hakdan) nefret etmelerinden başka, bir şey´i artırmıyor. |
MUHAMMET ESED : |
Gerçek şu ki, bu Kuran´da Biz (gerçeği) pek çok yönden açık açık ortaya koyduk ki (onu inkar edenler) iyice içlerine sindirebilsinler: ne var ki, bu sadece onların nefretini artırdı. |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Andolsun ki, Biz Kur´an´da bu ihtarı güzelce düşünsünler diye (mütenevvi sûrette) beyan ettik. Halbuki, bu onlar için nefretten başka bir şey arttırmıyor. |
SUAT YILDIRIM : |
İnsanlar düşünüp ders alsınlar diye Biz Kur’ân’da bu gerçekleri farklı üsluplarla beyan ettik. Ne var ki bu, onları daha da kaçırmaktan başka bir sonuç vermedi. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Biz Kur´ân´da sözü türlü biçimlerde anlattık ki, düşünüp anlasınlar. Fakat bu, onların sadece kaçışlarını artırıyor. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Biz, gerçeği, Kur´an´da türlü biçimlerde ifade ettik ki, düşünüp anlayabilsinler. Fakat bu onların sadece kaçışlarını artırıyor. |
FİZİLAL : |
Kâfirler öğüt alıp, akıllarını başlarına toplasınlar diye bu Kur´an´da çeşitli uyarı yöntemleri kullandık. Fakat bu farklı uyarılar onların gerçekten daha da uzaklaşmalarından başka bir şeye yaramamıştır. |
İBNİ KESİR : |
Andolsun ki; Biz, öğüt alsınlar diye bu Kur´an´da çeşitli açıklamalar yaptık. Fakat bu, onların nefretinden başka bir şeyi artırmıyor. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Andolsun, biz bu Kur´anda çeşitli açıklamalar yaptık, öğüt alıp düşünsünler diye, oysa bu, onların daha da uzaklaşmalarından başkasını arttırmıyor. |