3-Al-i İmran Suresi 92. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar birre nâil olamazsınız ve her ne şey infak ederseniz şüphe yok ki, Allah Teâlâ hakkıyla bilir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Sevdiğiniz şeylerden hare ayı ne aya kadar iyiliğe nail olamazsınız ve her ne şey harcarsanız şüphe yok ki. Allah Teâlâ hakkiyle bilir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu âyeti kerime, mü'minlere Cenâb-ı Hak'kın lütf ve ihsanına mazhar olabilmelerinin yolunu gösteriyor, onların âl içen ab bir şekilde hareketlerine işaret ediyor, gayri mü $ l i m I erin fidyeleri kabul edilmediği halde mü'minlerin yapacakları harcamanın, hayır ve iyiliklerin kabul edileceği mü'minlere müjdeleniyor. Şöyle ki: Ey mü'minler!
(Sevdiğiniz şeylerden) mala, cana, nefse ait, insanlarca tabisten sevilen ve istenen şeylerden hak yolunda dağıtıp (harcamadıkça) bunları sarf ve tasaddukda bulununcaya kadar (birre) tam bir hayra veya bir ilâhî rahmete, bir büyük sevaba, bir rızayı hakka veya cennet bahçesine (nail olamazsınız) böyle bir kemâle, bir muazzam mükâfata erişemezsiniz, (ve) hak yolunda (her ne şey harcarsanız) gerek en sevgili şeylerinizden olsun ve gerek olmasın (şüphe yok ki. Allah Teâlâ onu) o infak ettiğiniz şeyi (hakkiyle bilir) ona göre sözlere mükâfatını ihsan buyurur. Halisane olan hiçbir harcamayı karşılıksız bırakmaz.
Velhâsıl: Allah rızâsı için sadaka vermek, zekât vermek bir infaktır. Bir makam ve mevkiyi İslâmiyete hizmet için güzelce idare etmek ve icabında onu terk eylemek bir i nf aktır. İslâm yurdunu müdafaa için harp sahasına atılarak bedenen fedakârlıkta bulunmak bir infaktır. Rızayı hak için m ah I u kat a sözle, fiil ile yardım etmekte bir infaktır. Bir mü'm in muktedir olduğu halde lüzum anında böyle bir infakta bulunmadıkça iyilik makamına nail, ve ümmetin iyilerinden sayılamaz. Bunun içindir ki, ümmetin iyileri hak yolunda mallarını, canlarını feda etmekten asla çekinmemişlerdir. Hattâ, rivayet olunuyor ki: Bu âyeti kerime nazil olunca eshabı kiramdan birçok zatlar büyük harcamalarda bulunmuşlardır. Ezcümle Ebu Talha hazretleri, Peygamber'in huzuruna varmış. Ya resûlallah! Benim mallarım arasındaki en sevdiğim bir bahçem vardır, onu nereye emrederseniz oraya bırakayım diye sormuş, Rasüli Ekrem de ne güzel, ne güzel, onu yakın akrabana ver diye buyurmuş, Talha Hazretleri de o bahçesini amcazadelerine ve diğer akrabalarına bağışlamıştır.
Hz. Ömer de kisranın medaini fethedildiği zaman esirler arasından bir cariye satın aldırmıştı, cariye Medine'i Münevvere'ye getirilince Hz. Ömer'in muhabbetini c el bet m işti. Bu âyeti kerime nazil olunca o sevdiği cariyesini rızaya hak için azat eylemiştir.
Hele eshabı kiramın ve birçok İslâm mücahitlerinin İslâm'ı yüceltmek için cihat meydanlarına atılıp en kıymetli, en sevgili varlıkları olan canlarını feda etmiş oldukları tarih en sabit bir hakikattir ki, bütün o fedakârlıklar bu konudaki ilâhî emirlere tam boyun eğme ve uymanın saygıya değer bir neticesidir. Cenâb-ı Hak'ka olan sevgi ve bağlılığın bir parlak alâmetidir.
Canlar feda muhabbeti canana ser değil'
"Terki ser etmek ehli dile bir hüner değil"
|