KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

3-AL-I İMRAN SURESI (200 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Al-i İmran Suresi 165  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 3/165
3-AL-I İMRAN SURESI - 165. AYET    Medine
أَوَلَمَّا أَصَابَتْكُمْ مُصِيبَةٌ قَدْ أَصَبْتُمْ مِثْلَيْهَا قُلْتُمْ أَنَّىٰ هَٰذَا ۖ قُلْ هُوَ مِنْ عِنْدِ أَنْفُسِكُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ -165
E ve lemma esabetküm müsıybetün kad esabtüm misleyha kultüm enna haza* kul hüve min ındi enfüsiküm* innellahe ala külli şey´in kadır
3-Al-i İmran Suresi 165. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Vaktâ ki size bir musibet isabet etti, halbuki siz onun iki katını düşmanlarınıza isabet ettirmiş idiniz. «Bu musibet nereden?» mi dediniz. De ki: «O kendi nefisleriniz tarafındandır.» Şüphe yok ki, Allah Teâlâ herşeye kâdirdir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Vakta ki size bir musibet isabet etti, halbuki, siz onun iki katını düşmanlarınıza isabet ettirmiş idiniz, bu musibet nereden mi dediniz?. De ki: O kendi nefisleriniz tarafındandır. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ herseye kadirdir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, Uhud gazvesinde münafıkların söylemiş oldukları münafıkça sözlerini açığa çıkarıyor, onların hakikate aykırı iddialarını meydana koyuyor, müslümanlara isabet eden bazı belaların birer maslahat ve hikmet gereği olduğunu şöylece bildiriyor.. Ey İslâm ordusunu meydana getiren erler!. (Vaktaki) Uhud gazvesinde (size bir musibet) bir yenilgi usabet etti), yani peygamberin emrine muhalefet ederek merkezi terk ettiniz, bu yüzden bozulup el ağ ildiniz. Sonra da bu hadiseyi büyüttünüz, bu felâket bize nereden geldi derneğe başladınız. Hiç düşünmediniz mi ki: Bu yenilgi, sizin emre muhalefetinizin bir neticesidir. Çünkî Cenâb-ı Hak'kın sizi zafer vaadi, sizin merkezde sebat etmeniz ve peygamberin emrine uymanız şartına bağlanmıştır. (Halbuki siz onun) o size isabet eden musibetin (iki katını) Bedir gazvesinde (düşmanlarınıza isabet ettirmiştiniz) Uhud'da yetmiş kadar şehit verdiniz, Bedir'de ise düşmanlarınızdan yetmiş şahsı öldürdünüz, yetmiş kadarını da esir almış idiniz. Artık bu da bilinir iken bize isabet eden (bu musibet nereden mi dediniz?..) Ne için böyle fitne koparan düşüncelere düştünüz. Bu musibet, İslâmiyet yüzünden değildir. Peygamberin sözüne itaat edip savaşa atılma yüzünden değildir. Belki sizin peygamberin emrine muhalefet etmeniz yüzündendir, bulunduğunuz merkezi terkederek, ganimet malı sevdasına düşmeniz yüzündendir. Evet… Habibim!. Onlara (de ki: O) musibet (kendi nefisleriniz tarafındandır). Eğer siz emre aykırı hareket etmeseydiniz, böyle bir musibete uğramazdınız. Ve (şüphe yok ki: Allah Teâlâ herseye kadirdir). Binaenaleyh zafer vermeğe de, vermemeğe de her şekilde kudreti vardır, bazı guruplara zafer verir, bazı gurupları da mağlûp düşürür. Onun hikmeti neyi gerektirir ise o meydana gelir. İşte Uhud gazvesindeki hâdiseler de bu cümledendir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014