KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

3-AL-I İMRAN SURESI (200 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Al-i İmran Suresi 161  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 3/161
3-AL-I İMRAN SURESI - 161. AYET    Medine
وَمَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَنْ يَغُلَّ ۚ وَمَنْ يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۚ ثُمَّ تُوَفَّىٰ كُلُّ نَفْسٍ مَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ -161
Ve ma kane li nebiyyin ey yeğull* ve mey yağlül ye´ti bi ma ğalle yevmel kıyameh* sümme tüveffa küllü nefsim ma kesebet ve hüm la yuzlemun
3-Al-i İmran Suresi 161. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Bir peygamber için emanete hiyânet etmek sahih olamaz. Her kim hiyânet ederse o hiyânet ettiği şey ile Kıyamet gününde gelir. Sonra her şahsa kazanmış olduğu şey ödenir ve onlar zulmolunmazlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Bir Peygamber için emanete hiyanet etmek doğru olamaz. Her kim hiyanet ederse o hiyanet ettiği şey ile kıyamet gününde gelir. Sonra her şahsa kazanmış olduğu şey ödenir ve onlar zulm olunmazlar
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime de bütün Peygamberlerin hiyanetten. Peygamberlik vazifesine aykırı olan şeylerden uzak olduklarını bildirmekte ve herkesin kendi ameline göre mükâfat veya ceza göreceğini t enbih etmektedir. Şöyle ki: Herhangi (bir peygamber için emanete) ganîm et mallarına vesai reye (hiyan et etmek) onları hak edenlere vermeyip benimsemek, hakikati gizlemek (doğru) adalete uygun, peygamberliğin şanına lâyık (olmaz) binaenaleyh Son Peygamber Hz. Muhammed'den de böyle h i eşeyin meydana gelmesi düşünülemez. (Her kim hiyanet eder) de kendisine ait olmayan bir şeyi gasb eder ve gizlerse, üzerine düşen vazifeyi yerine getirmekten çekinir (se o hiyanet ettiği şey ile) beraber, onu veya onun günahını boynuna yüklenerek (kıyamet gününde) ceza mahkemesine (gelir) o kötü davranışı herkese duyurulur, onun cezasına kavuşmuş olur. (Sonra) o kıyamet gününde (her şahsa) dünyada iken (kazanmış olduğu) iyi veya kötü şey ne ise o (şey ödenir) kendisine ya mükâfat veya ceza verilir. İşte hiyanet sahiplerinde de bu hareketlerinin cezası verilecektir. (Ve onlar) öyle kıyamet sahasına sevi'edilecek kimseler (zülmolunmazlar) onlardan itaat etmiş olanların sevabı azaltılmaz, âsi olanların azapları da arttın I m az. Onlar hak ettikleri ceza ne ise ona kavuşmuş olurlar. Artık ona göre düşünmeli! § Bu âyeti kerimenin nüzul sebebi hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bir rivayete göre Bedir gazvesinde ganîm et malları arasında bulunan bir kırmızı kadife kaybolmuştu. Münafıkların bazıları: Bunu Resülullah almış olmalıdır, demişler. Onları yalanlamak için bu âyeti kerime nazil olmuştur. Diğer bir rivayete göre bu âyeti kerime ilâhî vahiy hakkında nazil olmuştur. Şöyle ki: Cenâb-ı Hak'kın Yüce Peygamber'ine vahyetmiş olduğu şeyler onun yanında birer ilâhî emanettir. Artık Hz. Peygamberin o vahyedilen şeylerden her hangi birini bir korkudan veya bir dalkavukluktan veya bir şeye rağbetten dolayı saklaması, tebliğ etmemesi asla caiz değildir, ve peygamberliğin şanına yakışmaz. Halbuki, bazı müşrikler, Rasûli Ekreme müracaat ederek kendi dinlerinin, kendi tapındıkları putlarının aleyhindeki âyeti kerimeyi yaymamasını ve tebliğ buyurmamasını istemişler. Bunun üzerine bu âyeti kerime inmiş, bir Peygamber için tebliğ etmekle görevli olduğu bir hakikati gizleyip tebliğ etmemek, Allah'ın dinine karşı bir hiyanet mahiyetinde bulunacağından onun caiz olmaması bu şekilde ifade edilmiştir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014