KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

3-AL-I İMRAN SURESI (200 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Al-i İmran Suresi 129  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 3/129
3-AL-I İMRAN SURESI - 129. AYET    Medine
وَلِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۚ يَغْفِرُ لِمَنْ يَشَاءُ وَيُعَذِّبُ مَنْ يَشَاءُ ۚ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ -129
Ve lillahi ma fis semavati ve ma fil ard* yağfiru li mey yeşaü ve yüazzibü mey yeşa´* vallahü ğafurur rahıym
3-Al-i İmran Suresi 129. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve göklerde ne varsa, yerde ne varsa hepsi Allah´ındır. Dilediğine mağfiret eder ve dilediğini muazzeb kılar ve Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve göklerde ne varsa yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Dilediğini bağışlar ve dilediğine azap eder, ve Allah Teâlâ cok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Kulları hakkındaki bütün tasarruflar Cenâb-ı Hak'ka aittir. (Ve göklerde ne varsa ve yerde) bütün kâinatta sahasında (ne varsa) yaratma, mülkiyet, emir ve irade hussunda (hepsi Allah'ındır) başka bir kimsenin değildir. Binaenaleyh kullarından (dilediğini bağışlar) onu İslâmiyet e nail buyurup günahlarını affeder ve örter (Ve dilediğine) de işlemiş olduğu günahlardan dolayı (azap eder) Artık ey yüce peygamber! Sen sabret, onların aleyhinde bedduada bulunma, bu hususta en doğru olan budur. (Ve Allah Teâlâ cok bağışlayıcıdır) dostlarının günahlarını affeder ve örter ve (rahimdir) bütün kulları hakkında merhameti galiptir. Onların aleyhinde beddua etmeye girişil m em elidir. § Uhud gazvesinde Rasüli Ekrem efendimizin mübarek başı yaralanmış Rebaiye denilen dört mübarek dişi kırılmış, mübarek yüzünden kanlar akmıştı. Bunun üzerine düşmanlarına bedduada bulunmuş, peygamberlerine karşı böyle bir harekette bulunan bir topluluk nasıl kurtulabilir diye buyurmuştu. Bunun üzerine bu âyetlerin nazil olduğu rivayet olunmaktadır. Diğer bir rivayete göre de Rasüli Ekrem hazretleri hicretin dördüncü senesi Mekke'i Mükerreme ile "Esfan" denilen bir yer arasında bulunup "Biri meune" adındaki bir belde ahalisine Kur'ân'ı Kerim'i ve dinî hükümleri öğretmek için ashabı kiramdan yetmiş zatı göndermişti. Orada bulunan Amir ibni Tüfeyl ile arkadaşları bu mübarek zatları şehit etmişler. Bundan haberdar olan Yüce Peygamber efendimiz cok müteessir olmuş, bir ay kadar bütün namazlarında o katil şahıslar aleyhinde lanette ve bedduada bulunmuş, bunun üzerine bu âyetler nazil olmuştur. Gerçekten de bir nice inkarcılar, fası ki ar, katiller bilahara tevbe ederek ve af dileyerek müslüman olmuşlar, İslâmiyet e güzel güzel hizmetlerde bulunmuşlar ve Allah'ın affına nail olmuşlardır. Binaenaleyh kâfir olarak ölüp gittikleri bilinmeyen düşmanlar aleyhinde beddua etmekten ise onların hallerini düzeltmeleri için duada bulunmak İslâm'ın merhameti gereğidir. Nitekim bir hadiste de = Yerdeki I ere merhamet edin ki, gökteki I er de size merhamet etsinler" buyuru I m aktadır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014