3-Al-i İmran Suresi 89. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ancak o kimseler ki, bundan sonra tevbe ettiler ve ıslahta bulundular, onlar müstesna. Çünkü Allah Teâlâ şüphe yok ki gafûrdur, rahîmdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ancak o kimseler ki, bundan sonra tövbe ettiler ve ıslâhte bulundular onlar müstesna, çünkü Allah Teâlâ şüphe yok M gafurdur, rahimdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, küfre düşenlerin kısımlarını ve her birinin hakkındaki ilâhî hükmü beyan etmektedir. Şöyle ki: Küfr ve dinden dönme halinde yaşayıp o hal üzere ölenler ebedî azaba tutulmuş olacaklardır. Onlar için bu azaptan kurtuluş çaresi kalmamıştır. (Ancak o kimseler ki) o küfür ve irtidat sahipleri ki (bundan sonra) bu küfürlerinden, dinden dönmelerinden sonra daha hayatt al arken (tevbe ettiler) nadim ve peş i m an olup İslâm dinine döndüler (ve) hallerini İslâm hükümlerine göre (İslahta bulundular) hakiki şekilde tövbe ve istiğfar etmiş olduklarını bu güzel amelleriyle pekiştirdiler (onlar müstesna) onların tövbeleri makbul, kendileri ilâhî lütfa nail olurlar. (Çünkü Allah Teâlâ şüphesiz bağışlayıcıdır) o gibi kimselerin tövbelerini kabul, günahlarını af ve setir buyurur ve (rahimdir.) Onlara merhamet eder, lütfü ihsanda bulunur. El verir ki, bu tövbe bu pişmanlık halisane olsun. Rivayete göre en s ardan Hars ibni Süveyd dinden dönüp kâfirlere katılmıştı. Sonra nadim ve pişman olmuş, kavmine haber göndermiş, onlar da bu hususta Yüce Peygamber'e müracaat etmişler. Bunun üzerine bu âyeti kerime nazil olmuş; halisane olan tövbelerin Allah katında makbul olacağı bildirilmiş Gulâş adındaki kardeşi, bu âyeti kerimeden Hars'ı haberdar etmiş, o da Medine'i Münevvereye gelip peygamberin huzurunda tevbe etmiş, Hz. Peygamber de onu bu tövbesini kabul buyurmuştur.
|