3-Al-i İmran Suresi 161. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Bir peygamber için emanete hiyânet etmek sahih olamaz. Her kim hiyânet ederse o hiyânet ettiği şey ile Kıyamet gününde gelir. Sonra her şahsa kazanmış olduğu şey ödenir ve onlar zulmolunmazlar. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Bir Peygamber için emanete hiyanet etmek doğru olamaz. Her kim hiyanet ederse o hiyanet ettiği şey ile kıyamet gününde gelir. Sonra her şahsa kazanmış olduğu şey ödenir ve onlar zulm olunmazlar |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu âyeti kerime de bütün Peygamberlerin hiyanetten. Peygamberlik vazifesine aykırı olan şeylerden uzak olduklarını bildirmekte ve herkesin kendi ameline göre mükâfat veya ceza göreceğini t enbih etmektedir. Şöyle ki: Herhangi (bir peygamber için emanete) ganîm et mallarına vesai reye (hiyan et etmek) onları hak edenlere vermeyip benimsemek, hakikati gizlemek (doğru) adalete uygun, peygamberliğin şanına lâyık (olmaz) binaenaleyh Son Peygamber Hz. Muhammed'den de böyle h i eşeyin meydana gelmesi düşünülemez. (Her kim hiyanet eder) de kendisine ait olmayan bir şeyi gasb eder ve gizlerse, üzerine düşen vazifeyi yerine getirmekten çekinir (se o hiyanet ettiği şey ile) beraber, onu veya onun günahını boynuna yüklenerek (kıyamet gününde) ceza mahkemesine (gelir) o kötü davranışı herkese duyurulur, onun cezasına kavuşmuş olur. (Sonra) o kıyamet gününde (her şahsa) dünyada iken (kazanmış olduğu) iyi veya kötü şey ne ise o (şey ödenir) kendisine ya mükâfat veya ceza verilir. İşte hiyanet sahiplerinde de bu hareketlerinin cezası verilecektir. (Ve onlar) öyle kıyamet sahasına sevi'edilecek kimseler (zülmolunmazlar) onlardan itaat etmiş olanların sevabı azaltılmaz, âsi olanların azapları da arttın I m az. Onlar hak ettikleri ceza ne ise ona kavuşmuş olurlar. Artık ona göre düşünmeli!
§ Bu âyeti kerimenin nüzul sebebi hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bir rivayete göre Bedir gazvesinde ganîm et malları arasında bulunan bir kırmızı kadife kaybolmuştu. Münafıkların bazıları: Bunu Resülullah almış olmalıdır, demişler. Onları yalanlamak için bu âyeti kerime nazil olmuştur.
Diğer bir rivayete göre bu âyeti kerime ilâhî vahiy hakkında nazil olmuştur. Şöyle ki: Cenâb-ı Hak'kın Yüce Peygamber'ine vahyetmiş olduğu şeyler onun yanında birer ilâhî emanettir. Artık Hz. Peygamberin o vahyedilen şeylerden her hangi birini bir korkudan veya bir dalkavukluktan veya bir şeye rağbetten dolayı saklaması, tebliğ etmemesi asla caiz değildir, ve peygamberliğin şanına yakışmaz. Halbuki, bazı müşrikler, Rasûli Ekreme müracaat ederek kendi dinlerinin, kendi tapındıkları putlarının aleyhindeki âyeti kerimeyi yaymamasını ve tebliğ buyurmamasını istemişler. Bunun üzerine bu âyeti kerime inmiş, bir Peygamber için tebliğ etmekle görevli olduğu bir hakikati gizleyip tebliğ etmemek, Allah'ın dinine karşı bir hiyanet mahiyetinde bulunacağından onun caiz olmaması bu şekilde ifade edilmiştir.
|