3-Al-i İmran Suresi 119. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, halbuki onlar sizi sevmezler. Ve siz kitabın hepsine inanırsınız ve size mülâki oldukları zaman «İmân ettik,» derler. Ve kendi kendilerine kaldıklarında ise sizin aleyhinizdeki gayızdan dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: «Gayzınız ile ölünüz.» Şüphe yok ki Allah Teâlâ sinelerdeki olanı hakkıyla bilicidir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, halbuki: Onlar sizi sevmezler. Ve siz kitabın hepsine inanırsınız ve sizinle karşılaştıkları zaman "İmân ettik" derler. Ve kendi kendilerine kaldıklarında ise sizin aleyhinizdeki kinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininiz ile ölünüz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ kalplerde olanı hakkiyle bilicidir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler de müslümanların dosça hareketlerine rağmen münafıkların ne fena bir zihniyette bulunduklarını göstermektedir, onların dost tutulmaya lâyık bulunmadıklarını bildirmektedir. Sabır ve takva ile vasıflanmış müslümanlara onların zarar veremiyeceklerini bildirerek müslümanları uyanmaya davet buyurmaktadır. Şöyle ki: Ey müslümanlar!. Artık uyanınız! (İşte siz öyle kîmselersiniz ki) aranızda olan neseb veya süt emme yoluyla meydana gelen yakınlıktan veya vatandaşlık gibi bir sebepten dolayı (onları) o münafık şahısları (seversiniz) onlar ile samimî surette görüşür konuşursunuz. (Halbuki, onlar sizî sevmezler) aranızda din ayrılığından dolayı size düşman bulunurlar. (Ve siz kitabın hepsine inanırsınız) semavî kitapların her birini kabul eder, onların birer ilâhî kitap olduğunu tasdik eylersiniz. Onlar ise sizin kitabınız olan Kur'ân'1 Kerim'e inanmazlar. Artık böyle din düşmanlarınızı tanıyıp kendilerine dostlukta, fazla muhabbetle bulunmanız bir hata eseri değil midir?. (Ve) o münafıklar (sizinle karşılaştıkları zaman) sizi aldatmak için biz de (İmân ettik derler) fakat sizden ayrıldıkları (ve kendi kendilerine kaldıklarında ise) düşmanlıklarını gösterirler, müslümanlığın ortaya çıkmasına, yücelmesine mâni olmadıkları için, ey müslümanlar! (Sizin aleyhinizdeki kinden) düşmanlık ve hasetten dolayı (parmaklarının uçlarını ısırırlar) öyle şiddetli bir kin, bir öfke gösterirler. Habibim!. O münafıklara (de ki: Kininiz ile ölünüz) sizin bu kin ve öfkeniz, sizin öleceğiniz zamana kadar devam etsin. Siz, kendinizi sevindirecek bir şey görmeyiniz. (Şüphe yok ki. Allah Teâlâ kalplerde olanı hakkiyle bilicidir) o bütün kalbi erdeki gizli şeyleri, bütün ruhsal durumları hakkıyla bilir. Binaenaleyh ey düşmanlar!. Sizin içinizdekileri de, müslümanlar hakkındaki düşüncelerinizi de tamamen bilir, böyle müslümanlara haber verir, onları ikaz lütfün d a bulunur.
|