18-Kehf Suresi 91. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Böyleydi işte bu, gerçekten de nesi var, nesi yoksa bilgimiz hepsine şâmildir, hepsinden de haberdarız. |
ADEM UĞUR : |
İşte böylece onunla ilgili her şeyden haberdardık. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
İşte Zü’l-karneyn’in kudret ve saltanatı böyleydi. Halbuki onun yanında (asker ve harp vasıtaları gibi daha) neler vardı ki, biz, tamamını ilmimizle kuşatmışızdır. |
BEKİR SADAK : | Iste bunun gibi, onun yaptiklarinin hepsini bastanbasa biliyorduk. |
CELAL YILDIRIM : |
İşte böylece onun yanında olan her şeyi kuşatıp biliyorduk. |
DİYANET : |
İşte böyle. Şüphesiz biz onun yanındakileri ilmimizle kuşatmışızdır. |
DİYANET VAKFI : |
İşte böylece onunla ilgili her şeyden haberdardık. |
DİYANET İSLERİ : |
İşte bunun gibi, onun yaptıklarının hepsini baştanbaşa biliyorduk. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Böyle, halbuki onun yanında neler vardı temamını biz biliyorduk |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
İşte böyle. Halbuki Biz, onun yanında nelerin bulunduğunu tamamen biliyorduk. |
GÜLTEKİN ONAN : |
İşte böyle, onun yanında "özü kapsayan bilgi olduğunu" (veya yanında olup biten her şeyi) biz (ilmimizle) büsbütün kuşatmıştık. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
İşte (Zülkarneynin işi) böyle idi. Halbuki onun yanında (neler vardı) ki biz hepsini ilm (imiz) le kuşatmışızdır. |
MUHAMMET ESED : |
(Biz onları) işte böyle (bir yaşama tarzı içinde, böyle bir düzeyde bırakmıştık ve o da onları öylece kendi hallerine bıraktı;) ve muhakkak ki sınırsız bilgimizle Biz onun zihninden geçenleri kuşatmış bulunuyorduk. |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
İşte böylece. Ve şüphe yok ki, onun yanında neler olduğunu Biz ilmen ihata etmişizdir. |
SUAT YILDIRIM : |
İşte Zülkarneyn, böyle yüksek bir hükümranlığa sahip idi. Onun yanında ne var, ne yoksa Biz hepsine vakıf idik. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
İşte (Zu´l-Karneyn) böyle (yüksek bir mevkie ve hükümranlığa sâhip) idi. Onun yanında (daha) nice bilgi ve yetki bulunduğunu biliyorduk. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
İşte böyle! Biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık. |
FİZİLAL : |
İşte böyle, onun serüveni, bütün ayrıntıları ile bilgimizin kapsamı içindedir. |
İBNİ KESİR : |
İşte bunun gibi, onun yaptıklarının hepsini baştan başa biliyorduk Biz. |
TEFHİMÜL KURAN : |
İşte böyle, onun yanında «özü kapsayan bilgi olduğunu» (veya yanında olup biten her şeyi) Biz (ilmimizle) büsbütün kuşatmıştık. |