KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ

98-BEYYINE SURESI (8 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8
Beyyine Suresi 5 Ayet ve Mealleri
98-BEYYINE SURESI - 5. AYET    Medine
وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاءَ وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ ۚ وَذَٰلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ -5
Ve ma ümiru illa liya´büdüllahe muhlisıyne lehüd din hunefae ve yükıymussalate ve yü´tüzzekane ve zalike diynülkayyimeh
Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmûs salâte ve yu’tûz zekâte ve zâlike dînul kayyimeh(kayyimeti).
98-Beyyine Suresi 5. Ayeti Kerime Mealleri
A. GÖLPINARLI : Ve ancak özleri hâlis olarak ve onun gerçek dînine uyarak Allah´a kulluk etmeleri emredildi onlara, doğru olmaları emredildi ve namaz kılmaları ve zekât vermeleri ve işte budur hükümleri sâbit doğru kitaplardaki din de.
ADEM UĞUR : Halbuki onlara ancak, dini yalnız O´na has kılarak ve hanifler olarak Allah´a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.
ALİ FIKRİ YAVUZ : Halbuki onlar, ancak Allah’a, O’nun dininde ihlâs sahibleri olarak, diğer bâtıl dinlerden İslâm’a yönelerek ibadet etsinler, namazı gereği üzre kılsınlar ve zekâtı versinler diye emrolunmuşlardı. İşte bu emredildikleri şey, dosdoğru hak dindir.
BEKİR SADAK :Oysa onlar, dogruya yonelerek, dini yalniz Allah´a has kilarak O´na kulluk etmek, namazi kilmak ve zekati vermekle emrolunmuslardi. Dosdogru olan din de budur.
CELAL YILDIRIM : Halbuki onlar ancak dini O´na (Allah´a) has kılmak, bâtıldan uzak, Hakk´a yönelerek Allah´a kulluk etmekle, namaz kılmakla, zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. İşte en âdil, en sağlam hükümler taşıyan din budur ´
DİYANET : Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.
DİYANET VAKFI : Halbuki onlara ancak, dini yalnız O´na has kılarak ve hanifler olarak Allah´a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.
DİYANET İSLERİ : Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): Halbuki onlar ancak şununla emr olunmuşlardı: hakperest müvahhid (hanîfler) olarak dîni Allah için halis kılarak yalnız Allaha ıbadet etsinler ve namazı dürüst kılsınlar ve zekâtı versinler ve odur «dîni kayyime»
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : Oysa onlar, hakka tapan, Allah´ı birleyiciler olarak dini yalnızca Allah´a tahsis edip Allah´a ibadet etsinler, namazı dosdoğru kılsınlar ve zekatı versinler diye emrolunmuşlardı ancak. İşte odur dosdoğru din!
GÜLTEKİN ONAN : Oysa onlara, dini yalnızca O´na halis kılan hanifler olarak sadece Tanrı´ya kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekatı vermekten başkası buyrulmadı. İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam) din budur.
H. BASRİ ÇANTAY : Halbuki onlar Allaha, Onun dîninde ihlâs (ve samîmiyyet) erbabı ve muvahhidler olarak, ibâdet etmelerinden, namazı dosdoğru kılmalarından, zekâtı vermelerinden başkasıyle emr olunmamışlardı. En doğru dîn de bu idi.
MUHAMMET ESED : Oysa kendilerine yalnızca Allah´a ibadet etmeleri, bütün içtenlikleriyle yalnız O´na iman ederek batıl olan her şeyden uzak durmaları; namazlarında dikkatli ve devamlı olmaları; ve karşılıksız harcamada bulunmaları emrolunmuştu çünkü bu, doğruluğu kesin ve açık olan bir ahlaki değerler sistemidir.
Ö NASUHİ BİLMEN : Halbuki, onlar emrolunmadılar, ancak dinde ihlas sahipleri, muvahhidler olarak ibadet etsinler ve namazı dosdoğru kılsınlar ve zekâtı versinler (diye emrolunmuşlardır). Ve işte en doğru din de budur.
SUAT YILDIRIM : Halbuki onlara, şirkten uzak olarak yalnız Allah’a ibadet etmeleri, namazı hakkıyla ifâ etmeleri, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte sağlam, dosdoğru din budur.
SÜLEYMAN ATEŞ : Oysa kendilerine, dini yalnız Allah´a hâlis kılıp O´nu birleyerek Allah´a kulluk etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte doğru din oydu.
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : Oysa ki onlara, dini yalnız O´na özgüleyerek, dosdoğru yürüyen kişiler halinde sadece Allah´a ibadet etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte budur doğru, eskimez ve aşınmaz din.
FİZİLAL : Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız Allah´a has kılarak O´na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur.
İBNİ KESİR : Halbuki onlar; doğruya yönelerek, dini yalnız Allah´a tahsis ederek O´na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emrolunmuşlardı. En doğru din de işte budur.
TEFHİMÜL KURAN : Oysa onlar, dini yalnızca O´na halis kılan hanifler (Allah´ı birleyenler) olarak sadece Allah´a kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekâtı vermekten başkasıyla emrolunmadılar. İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam olan) din budur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014