KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ

14-İBRAHIM SURESI (52 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
İbrahim Suresi 45 Ayet ve Mealleri
14-İBRAHIM SURESI - 45. AYET    Mekke
وَسَكَنْتُمْ فِي مَسَاكِنِ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَنْفُسَهُمْ وَتَبَيَّنَ لَكُمْ كَيْفَ فَعَلْنَا بِهِمْ وَضَرَبْنَا لَكُمُ الْأَمْثَالَ -45
Ve sekentüm fı mesakinillezıne zalemu enfüsehüm ve tebeyyene leküm keyfe fealna bihim ve darabna lekümül emsal
Ve sekentum fî mesâkinillezîne zalemû enfusehum ve tebeyyene lekum keyfe fealnâ bihimve darabnâ lekumul emsâl(emsâle).
14-İbrahim Suresi 45. Ayeti Kerime Mealleri
A. GÖLPINARLI : Kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz ve onlara nasıl azâp ettiğimiz sizce apaçık belli oldu ve size nice örnekler getirdik.
ADEM UĞUR : (Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik.
ALİ FIKRİ YAVUZ : Siz, nefislerine zulmeden kavimlerin diyarında da yerleştiniz; onlara nasıl azab ettiğimiz size zâhir oldu. Size (ibret alacak) misaller de gösterdik.
BEKİR SADAK :(44-45) Insanlari, kendilerine azabin gelecegi gun ile uyar. Haksizlik edenler: «Rabbimiz! Bizi yakin bir sureye kadar ertele de cagrina gelelim, peygamberlere uyalim» derler. Siz daha once, sonunuzun gelmeyecegine yemin etmemis miydiniz! stelik kendileri
CELAL YILDIRIM : Hem kendilerine zulmeden (şaşkınların) yerlerine yerleştiniz ; üstelik onlara neler yaptıklarımız da size açık şekilde belli olmuştu; ayrıca size birtakım misaller de vermiştik.
DİYANET : “Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik.”
DİYANET VAKFI : «(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik.»
DİYANET İSLERİ : İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Haksızlık edenler: "Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına gelelim, peygamberlere uyalım" derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz! Üstelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptıklarımız da sizlere açıklanmıştı. Size misaller de vermiştik.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): Siz de o kendilerine zulm etmiş olanların meskenlerine sakin oldunuz, onlara nasıl yaptığımız ise sizce tebeyyün etti ve size emsal gösterdik
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : Siz de kendilerine zulmedenlerin yurtlarına yerleştiniz; onlara neler yaptığımız, size apaçık belli oldu ve size örnekler verdik.
GÜLTEKİN ONAN : Siz, kendi nefslerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıktanmıştı ve size örnekler vermiştik.
H. BASRİ ÇANTAY : Siz (Âd ve Semud kavmleri gibi) nefislerine zulmedenlerin diyarında da yerleşdiniz. Onlara neler yapdığımız sizin için apaçık meydana çıkdı. Size (bu hususta) bir çok misâller de gösterdik.
MUHAMMET ESED : "Üstelik, (sizden önce) kendilerine yazık edenlerin (bir vakitler) yaşamış oldukları yerlerde yaşıyordunuz ve onlara neler yaptığımız da size açıklanmıştı; ve size (günahkarların başlarına gelenler hakkında, kıyamet ve ceza hakkında) pek çok misaller de vermiştik".
Ö NASUHİ BİLMEN : Halbuki, siz nefislerine zulmetmiş olanların yurtlarında ikamet etmiş ve onlara neler yapmış olduğumuz sizin için apaçık belli olmuş idi ve sizin için misaller de beyan etmiştik.
SUAT YILDIRIM : Sizden önce, kendilerine zulmetmiş olanların diyarlarına yerleştiniz. Onlara neler yaptıklarımız da size iyice belli oldu ve size meseller getirerek gerçekleri anlattık.
SÜLEYMAN ATEŞ : (Sizden önce ´Âd ve Semûd gibi) kendilerine yazık eden milletlerin yerlerinde oturmuştunuz, onlara nasıl yaptığımız, size belli olmuştu ve size benzetmeler de yapıp anlatmıştık (değil mi?)"
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : Siz de o kendilerine zulmetmiş olanların barınaklarında oturmuştunuz. Onlara nasıl davrandığımız size açık seçik belli olmuştu. Size örnekler de vermiştik.
FİZİLAL : Oysa daha önce kendilerine zulmetmiş olanların yurtlarında yaşadınız, onlara ne yaptığımızı açıkça öğrendiniz, size bu konuda çeşitli örnekler anlattık.
İBNİ KESİR : Üstelik kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz, onlara yaptıklarımız ise sizlere açıklanmıştı. Size misaller vermiştik.
TEFHİMÜL KURAN : Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler vermiştik.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014