KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ

29-ANKEBUT SURESI (69 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69
Ankebut Suresi 37 Ayet ve Mealleri
29-ANKEBUT SURESI - 37. AYET    Mekke
فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ -37
Fe kezzebuhü fe ehazethümür racfetü fe asbehu fı darihim casimın
Fe kezzebûhu fe ehazethumur recfetu fe asbehû fî dârihim câsimîn(câsimîne).
29-Ankebut Suresi 37. Ayeti Kerime Mealleri
A. GÖLPINARLI : Derken yalanlamışlardı onu da onları bir sarsıntı, helâk edivermişti, derken evlerinde diz çökmüş bir halde yerlere yığılıp helâk oluvermişlerdi.
ADEM UĞUR : Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
ALİ FIKRİ YAVUZ : Buna karşı, onu tekzib ettiler. Derken onları şiddetli sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarında dizleri üstü çökekaldılar (öldüler).
BEKİR SADAK :Ama onu yalanladilar. Bu yuden onlari bir titreme aldi ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.
CELAL YILDIRIM : Buna karşı onu yalanladılar. O sebeple onları şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi, derken kendi yurtlarında dizüstü çöküp kaldılar.
DİYANET : Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
DİYANET VAKFI : Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
DİYANET İSLERİ : Ama onu yalanladılar. Bu yüzden onları bir titreme aldı ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): Buna karşı onu tekzib ettiler, derken onları o recfe tutuverdi de yurdlarında dizleri üstü çöke kaldılar
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : Buna karşı onu yalanladılar. Derken, onları o sarsıntı tutuverdi de yurtlarında dizleri üstü çöke kaldılar.
GÜLTEKİN ONAN : Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
H. BASRİ ÇANTAY : Fakat onu tekzîb etdiler. Derken kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarından hepsi (ölü olarak) diz üstü çöke kaldılar.
MUHAMMET ESED : Fakat, halkı o´nu yalanladı. Bu yüzden bir yer sarsıntısına maruz kaldılar ve yurtlarında cansız bir şekilde yere serildiler.
Ö NASUHİ BİLMEN : Halbuki, O´nu tekzîp ettiler, artık onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizleri üzerine çöküvermiş kimseler olarak sabahladılar.
SUAT YILDIRIM : Fakat onlar kendisini yalancı saydılar. Bunun üzerine müthiş bir zelzele, kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi, oldukları yerde çökekaldılar.
SÜLEYMAN ATEŞ : Onu yalanladılar, bu yüzden onları (o müthiş) deprem yakaladı, yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : Onu hemen yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini o korkunç sarsıntı/korkunç titreşim yakaladı da öz yurtlarında diz üstü çömelenler haline geldiler.
FİZİLAL : Fakat Medyenliler Şuayb´ı yalanladılar. Bunun üzerine ani bir yer sarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.
İBNİ KESİR : Ama onu yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de oldukları yerde diz üstü çökekaldılar.
TEFHİMÜL KURAN : Ancak onu yalanladılar, bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014