29-Ankebut Suresi 51. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Onlara yetmez mi ki şüphe yok, sana kitap indirdik, onlara okunup durmada; şüphe yok ki bu kitapta elbette inanan topluluğa hem rahmet var, hem öğüt. |
ADEM UĞUR : |
Kendilerine okunmakta olan Kitab´ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Sana indirdiğimiz bu Kur’an, o mucize istiyenlere karşı okunub dururken, (hâlâ mucize olarak) kendilerine kâfi gelmedi mi? Şübhesiz ki Kur’an’da, iman edecek bir millet için büyük bir rahmet ve bir öğüd var. |
BEKİR SADAK : | Kendilerine okunan bir Kitap´i sana indirmis olmamiz onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan topluluk icin rahmet ve ibret vardir. * |
CELAL YILDIRIM : |
Bizim sana indirdiğimiz Kitab´ın onlara karşı okunması kendilerine yetmiyor mu ? Şüphesiz ki bunda imân eden bir millete rahmet ve öğüt vardır. |
DİYANET : |
Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır. |
DİYANET VAKFI : |
Kendilerine okunmakta olan Kitab´ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. |
DİYANET İSLERİ : |
Kendilerine okunan bir Kitap'ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan topluluk için rahmet ve ibret vardır. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Yetişmedi mi daha onlara ki sana kitab indirdik, karşılarında okunup duruyor? Şübhesiz ki onda iyman edecek bir kavm için muhakkak bir rahmet ve ilâhî bir ıhtar var |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Karşılarında okunup duran Kitab´ı sana indirmemiz yetmedi mi onlara? Şüphesiz bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ilahi bir ihtar vardır. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda inanan bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Sana indirdiğimiz o kitâb — ki (müstemirren) karşılarında okunub duruyor — onlara kâfi gelmedi mi? Onda îman edecek bir kavm için elbette (büyük) bir rahmet (ve ni´met) ve bir öğüt var. |
MUHAMMET ESED : |
Hayret! Bu ilahi kelamı, kendilerine iletmen için sana göndermiş olmamız onlara yetmez mi? Kuşkusuz onda rahmet(imizin tezahürü) ve iman edecek kimseler için bir uyarı vardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Onlara kafi gelmedi mi ki, şüphesiz Biz senin üzerine kitabı indirdik, onlara karşı tilâvet olunmaktadır. Muhakkak ki, onda imân eden bir kavim için elbette bir rahmet ve bir nasihat vardır. |
SUAT YILDIRIM : |
Hem kendilerine okunan bu kitabı indirmemiz onlara kâfi gelmiyor mu? Elbette bunda iman edecek kimseler için bir rahmet ve yeterli bir ders vardır. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Kendilerine okunan Kitabı sana indirmemiz, onlara yetmedi mi? Şüphesiz inanan bir toplum için bunda bir rahmet ve öğüt vardır. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır. |
FİZİLAL : |
Kendilerine okunan bu Kitab´ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu ? Bu olay, mü´minler için ders alınacak, düşündürücü bir rahmettir. |
İBNİ KESİR : |
Kendilerine okunan bu kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda inanan bir kavim için rahmet ve öğüt vardır. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Hiç şüphe yok, bunda iman etmekte olan bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. |