KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ

46-AHKAF SURESI (35 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35
Ahkaf Suresi 29 Ayet ve Mealleri
46-AHKAF SURESI - 29. AYET    Mekke
وَإِذْ صَرَفْنَا إِلَيْكَ نَفَرًا مِنَ الْجِنِّ يَسْتَمِعُونَ الْقُرْآنَ فَلَمَّا حَضَرُوهُ قَالُوا أَنْصِتُوا ۖ فَلَمَّا قُضِيَ وَلَّوْا إِلَىٰ قَوْمِهِمْ مُنْذِرِينَ -29
Ve iz sarafna ileyke neferam minel cinni yestemiunel kur´an felemma hadaruhü kalu ensıtu felemma kudıye vellev ila kavmihim münzirın
Ve iz sarefnâ ileyke neferen minel cinni yestemiûnel kur’ân(kur’âne), fe lemmâ hadarûhu kâlû ensıtû, fe lemmâ kudıye vellev ilâ kavmihim munzirîn(munzirîne).
46-Ahkaf Suresi 29. Ayeti Kerime Mealleri
A. GÖLPINARLI : An o zamanı ki hani cinlerin bir bölüğünü, Kur´ân dinlesinler diye senin bulunduğun tarafa yollamıştık; oraya gelince birbirlerine, susun demişlerdi; okunuşu bitince de korkutmak için kavimlerine dönmüşlerdi de.
ADEM UĞUR : Hani cinlerden bir gurubu, Kur´an´ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur´an´ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) "Susun" demişler, Kur´an´ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.
ALİ FIKRİ YAVUZ : Hatırla ki, cinlerden (on kişiye yakın) bir grubu, Kur’an dinlemek üzere sana yollamıştık. Vakta ki, Kur’an’ın huzuruna vardılar. (Birbirlerine): “- Susun, dinleyin” dediler. Sonra (Hz. Peygamber tarafından okunmakta olan Kur’an) bitirildiği vakit de (cinler Peygambere ve Kur’an’a iman getirerek) döndüler, (hem iman’a davet, hem de iman getirmiyenleri) korkutmak üzere kavimlerine gittiler.
BEKİR SADAK :Kuran´i dinleyecek cinlerden bir takimini sana yoneltmistik. Onlar Kuran´i dinlemege hazir olunca birbirlerine: «Susun» dediler Kuran´in okunmasi bitince, herbiri birer uyarici olarak milletlerine donduler.
CELAL YILDIRIM : Hani bir vakit cinlerden birkaç tanesini Kur´ân dinlemek üzere sana çevirip göndermiştik. O´nu dinlemeye hazır duruma gelince, birbirlerine, «susun dinleyin I» dediler. Dinleme işi yerine gelip sona erince birer uyarıcılar olarak kendi topluluklarına dönüp gittiler.
DİYANET : Hani Kur’an’ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, “Susun!” dediler. Kur’an’ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler.
DİYANET VAKFI : Hani cinlerden bir gurubu, Kur´an´ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur´an´ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) «Susun» demişler, Kur´an´ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.
DİYANET İSLERİ : Kuran'ı dinleyecek cinlerden bir takımını sana yöneltmiştik. Onlar Kuran'ı dinlemeğe hazır olunca birbirlerine: "Susun" dediler. Kuran'ın okunması bitince, her biri birer uyarıcı olarak milletlerine döndüler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): Bir de şu vaktı anlat ki: Cinlerden bir takımını Kur´an dinlemek üzere sana sevketmiştik, bu suretle vaktâ ki ona hâzır oldular, susun dinleyin dediler, sonra bitirildiği vakıt da döndüler, inzar etmek üzere kavımlarına gittiler
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : Bir de şu vakti anlat, hani cinlerden bir takımını Kur´an dinlemek üzere sana göndermiştik. Onu dinlemeye geldiklerinde: «Susun, dinleyin!» dediler. (Dinleme) bitirilince de dönüp uyarmak üzere kavimlerine gittiler.
GÜLTEKİN ONAN : Hani cinlerden birkaçını, Kuran dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki: "Kulak verin;" sonra bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler.
H. BASRİ ÇANTAY : Yâdet o zamanı ki cinlerden bir taaifeyi Kur´an dinlemeleri için sana (doğru) çevirmişdik. İşte bunlar onun huzuuruna gelince (birbirine) «Susun (dinleyin)» demişler, (okunması) bitirilince de (kendilerini azâb ile) korkutmıya me´mur olarak kavmlerine dönmüşlerdi.
MUHAMMET ESED : Hani (ey Muhammed!) Biz bir grup tanınmayan/bilinmeyen varlığı, Kuran´ı dinleyebilsinler diye sana doğru yöneltmiştik ve o(nun mesajları)nı fark eder etmez de (birbirlerine) "Sessizce dinleyin!" demişler ve (okuma) bittiğinde kendi toplumlarına uyarıcı olarak dönmüşlerdi.
Ö NASUHİ BİLMEN : Ve o zamanı da yâd et ki, cinlerden bir zümreyi Kur´an´ı dinlemeleri için sana göndermiştik. Vaktâ ki, ona hazır oldular, dediler ki: «Susun! (dinleyin).» Vaktâ ki, tilâveti nihâyet buldu, kendi kavimlerine korkutucular olarak dönüp gittiler.
SUAT YILDIRIM : Hani Biz bir vakit cinlerden bir takımını Kur’ân dinlemeleri için sana göndermiştik. Kur’ân’ı işitip dinleyecek yere gelince birbirlerine: "Susun, dinleyin!" dediler. Okuma tamamlanınca kendi toplumlarına birer uyarıcı olarak döndüler.
SÜLEYMAN ATEŞ : Bir zaman, cinlerden bir topluluğu Kur´an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde (birbirlerine): "Susun, (dinleyin)" dediler. (Okuma) Bitirilince de uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler:
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : Bir zaman, cinlerden bir topluluğu, Kur´an´ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Onu dinlemeye hazır hale geldiklerinde: "Susup dinleyin!" dediler. Dinleme bitirilince de uyarıcılar olarak kendi toplumlarına döndüler.
FİZİLAL : Bir zamanlar cinlerden bir topluluğu Kur´an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde «Susun dinleyin» dediler. Kur´an okuması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler.
İBNİ KESİR : Hani Kur´an dinlesinler diye sana cinlerden bir taife yöneltmiştik. Hazır olunca demişlerdi ki: Susun. Kur´an tamam olunca da her biri birer uyarıcı olarak kavimlerine dönmüşlerdi.
TEFHİMÜL KURAN : Hani cinlerden birkaçını, Kur´an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki: «Kulak verin;» sonra (dinleme işi) bitirilince de kendi kavimlerine (birer) uyarıcı korkutucular olarak döndüler.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014