KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

7-A'RAF SURESI (206 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali A'raf Suresi 44  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 7/44
7-A'RAF SURESI - 44. AYET    Mekke
وَنَادَىٰ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ أَصْحَابَ النَّارِ أَنْ قَدْ وَجَدْنَا مَا وَعَدَنَا رَبُّنَا حَقًّا فَهَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا ۖ قَالُوا نَعَمْ ۚ فَأَذَّنَ مُؤَذِّنٌ بَيْنَهُمْ أَنْ لَعْنَةُ اللَّهِ عَلَى الظَّالِمِينَ -44
Ve nada ashabül cenneti ashaben nari en kad vecedna ma veadena rabbüna hakkan fe hel vecedtüm ma veade rabbüküm hakka kalu neam fe ezzene müezzinüm beynehüm el la´netüllahi alez zalimın
7-A'raf Suresi 44. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve Cennet ashâbı, Cehennem ehline nidâ edip: «Rabbimizin bize vaad ettiğini biz şüphe yok ki hak bulduk, siz de Rabbinizin vaad ettiğini hak buldunuz mu?» diye soracaklar. Onlar da, «Evet» diyecekler. Derken aralarında bir münâdi: «Allah Teâlâ´nın lâneti zalimlerin üzerinedir» diye nidâ etmiş olacaktır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve cennet ashabı, cehennem ehline nida edip: Rabbimizin bize vâd ettiğini biz şüphe yok ki hak bulduk, siz de Rabbinizin vâd ettiğini hak buldunuz mu?. Diye soracaklar. Onlar da: Evet... Diyecekler. Derken aralarında bir çağına: Allah Teâlâ'nın laneti zâlimlerin üzerinedir, diye nida etmiş olacaktır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, cennet ehli ile cehennem ehli arasındaki tartışmayı ve kimlerin laneti hak etmiş olduklarını ve kimlerin âhiret hayatını inkâr ettiklerini göstermektedir. Şöyle ki: Cennet sahipleri cennette yerleşip duracaklar. (Ve cennet ashabı, cehennem ehline nida edip: Rabbimizin bize vaad ettiğini) dünyada iken bize Peygamberleri vâsıtasıyle bildirdiği sevapları, nimetleri, yüce makamları (biz şüphe yok ki, hak) sabit (bulduk) o ilâhî vaad sebebiyle bu büyük mevkilere kavuştuk (siz de Rabbinizin vâd ettiğini) âhiret hayâtını, mü'minlerin o âhiret hayatında nimetlere ulaşacaklarını inkarcıların da lâyık oldukları cezalara kavuşacaklarını (hak) hakikaten vâki (buldunuz mu?.) siz dünyada iken bunları tasdik etmiyorsunuz. (Diye soracaklar) O İnkarcıların ne kadar yanlış hareket etmiş olduklarını kendilerine bu şekilde de hatırlatmış olacaklardır. (Onlar da:) O inkarcılar da (Evet… Diyecekler.) ve Allah'ın va'dinin gerçekleşmiş olduğunu itiraf etmeye mecbur kalacaklardır. (Derken) Böyle bir konulmada, tartışmada bulunurlarken bu iki fırkanın (aralarında bir çağına:) İsrafil Aleyhisselâm veya diğer meleklerden biri (Allah Teâlâ'nın laneti zâlimlerin üzerinedir, diye nida etmiş olacaktır.) evet zâlimler, zulûmlarının bir cezası olmak üzere öyle bir laneti hak etmişlerdir. § Cennetler ile cehennemler arasında pek uzak mesafeler vardır. Cennetler semâların üstündedir. Cehennemler de yerlerin altındadır. Bu iki mevki ahalisinin birbiriyle konuşmaları nasıl mümkün olacaktır?. Mucize Kur'an, bize böyle bir konuşmanın mümkün ve haddizatında vuku bulacağını haber vermiş oluyor. İşte bu da bir hakikatin ortaya çıkmasından başka bir şey değildir. Tefsiri kebirde de yazılı olduğu üzere âlimlerden bir gump demişlerdir ki: Seste bir özellik vardır ki, yalnız mesafenin uzaklığı sesin işitilmesine mâni olamaz, İşte bugün fennin ilerlemesi sayesinde bu hakikat da tamamen meydana çıkmıştır. Doğuda söylenilen bir sözü batıda bulunan bir kimse derhal işitebiliyor ve hattâ söyleyenin yüzünü bile görebiliyor, İlâhî kudret herşeye kâfidir. Buna inanıyoruz. Binaenaleyh cennet ehli ile cehennem ehli arasındaki konuşmanın gerçekleşmesi de Allah'ın kudretine göre asla imkânsız görülemez.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014