KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

7-A'RAF SURESI (206 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali A'raf Suresi 201  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 7/201
7-A'RAF SURESI - 201. AYET    Mekke
إِنَّ الَّذِينَ اتَّقَوْا إِذَا مَسَّهُمْ طَائِفٌ مِنَ الشَّيْطَانِ تَذَكَّرُوا فَإِذَا هُمْ مُبْصِرُونَ -201
İnnellezınettekav iza messehüm taifüm mineş şeytani tezekkeru fe izahüm mübsırun
7-A'raf Suresi 201. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Muhakkak o kimseler ki, muttakî bulunmuşlardır. Onlar kendilerine şeytan tarafindan bir arıza iliştiği zaman güzelce düşünürler. Derhal görücü kimseler olurlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Muhakkak o kimseler ki, takvaya ermişlerdir. Onlar, kendilerine şeytan tarafından bir vesvese iliştiği zaman güzelce düşünürler. Derhal görücü kimseler olurlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, takva sahibi olan mü'minlerin kendilerine yönelen şeytanî vesveselere karşı ne yolda hareket ettiklerini bildirmektedir. Ve şeytanların kardeşleri olan kâfirlerin de nasıl şiddetli vesveselere tutulmakta olduklarına şöylece işaret buyurmaktadır. (Muhakkak o kimseler ki, takvaya ermişlerdir.) kendi nefislerini zararlı, dine aykırı olan şeylerden korumakla nitelendirilmişlerdir. (Onlar, kendilerine şeytan tarafından bir vesvese) Etraf larında dolaşan bir hayal, bir hatıra (iliştiği zaman güzelce düşünürler.) Cenab'ı Hak'kın sevabını, azabını hatırlarlar, Hak Teâlâ'ya sığınır, tevekkülde bulunurlar. (Derhal) Bu düşünceleri sebebiyle sevap ve hata olan şeyleri, şeytanın hilelerini anlayıp (görücü kimseler olurlar.) artık o kötü hatıralara tâbi olmazlar, onlardan ihtiraz etmiş bulunurlar, İşte hakikî mü'minlerin âdeti budur. § "Taif", lügatte birşeyin çevresinde dönüp dolaşan şey demektir. Tayf da; hayal, gazap, vesvese demektir. Tâif'in böyle tayf mânâsında olması da caiz görülmektedir. Taif ile şeytanın lemmesi de kast edilebilir. Lemme ise zahmet, meşakkat, dokunmak manasınadır. § Şeytan ile maksat, İblis ile onun zürriyetidir. Maamafih bozguncu olan insanları da içine alır. Çünki onlar da insanları şeytanlardan fazla saptırmaya çalışır dururlar.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014