KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

7-A'RAF SURESI (206 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali A'raf Suresi 150  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 7/150
7-A'RAF SURESI - 150. AYET    Mekke
وَلَمَّا رَجَعَ مُوسَىٰ إِلَىٰ قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ بِئْسَمَا خَلَفْتُمُونِي مِنْ بَعْدِي ۖ أَعَجِلْتُمْ أَمْرَ رَبِّكُمْ ۖ وَأَلْقَى الْأَلْوَاحَ وَأَخَذَ بِرَأْسِ أَخِيهِ يَجُرُّهُ إِلَيْهِ ۚ قَالَ ابْنَ أُمَّ إِنَّ الْقَوْمَ اسْتَضْعَفُونِي وَكَادُوا يَقْتُلُونَنِي فَلَا تُشْمِتْ بِيَ الْأَعْدَاءَ وَلَا تَجْعَلْنِي مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ -150
Ve lemma racea musa ila kavmihı ğadbane esifen kale bi´sema haleftümunı mim ba´dı e aciltüm emra rabbiküm ve elkal elvaha ve ehaze bi ra´si ehıyhi yecürrühu ileyh kalebne ümme innel kavmestad´afunı ve kadu yaktülunenı fe la tüşmit biyel a´dae ve la tec´alnı meal kavmiz zalimın
7-A'raf Suresi 150. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Vaktâ ki, Mûsa kavmine gazaplı, pek kederli bir halde döndü, dedi ki: «Benden sonra bana ne kötü halef oldunuz! Rabbinizin emrini acele mi ediverdiniz?» Ve levhaları bıraktı ve kardeşinin başından tutarak kendisine doğru çekiverdi. (Kardeşi de) Dedi ki: «Ey anamın oğlu! Bu kavim muhakkak ki beni zayıf saydılar ve az kaldı beni öldürüyorlardı. Artık benimle düşmanları sevindirme ve beni zalimler olan kavim ile beraber kılma.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ne zaman ki, Musa kavmine kızgın, pek üzüntülü bir halde döndü, dedi ki: Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız!. Rab'binizin emrini acele mi ediverdiniz?. Ve levhaları bıraktı ve kardeşinin başından tutarak kendisine doğru çekiverdi. -kardeşi de- dedi ki: Anam oğlu!. Bu kavim muhakkak ki beni zayıf saydılar ve az kaldı beni öldürüyorlardı. Artık benimle düşmanları sevindirme ve beni zâlimler olan kavim ile beraber kılma.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, Tur'dan dönen Hz. Musa'nın buzağıya tapmış olan kavmini ne şekilde hesaba çektiğini ve kardeşi Hz. Harun ile aralarındak geçen konuşmayı şöylece beyan buyurmaktadır. (Ne zaman ki Musa) Aleyhisselâm, Tura gitmiş iken kavminin buzağıya taptıklarından haberdar oldu, bundan dolayı (kavmine kızgın, pek üzüntülü bir halde döndü) kavminin hepsine veya kardeşi Harun ile imanlarını muhafaza etmiş olanlara hitaben (dedi ki: Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız!.) yani: Ey kavmim!. Benim sizden ayrıldıktan sonra ne kadar fena harekette bulunmuş, Allah Teâlâ'ya ibâdeti bırakıp buzağıya tapmışsınız! Veya Ey mü'minler!. Bana ne kötü bir hilâfetle hâlife oldunuz!. Çünki onları öyle buzağıya tapmaktan men etmediniz. Siz (Rab'binizin emrini acele mî ediverdiniz?.) Tur'da kalmak için kırk gün va'dedilmişti. Rab'binizin belirttiği bu süreyi acele mi ettiniz de daha tamamını beklemeden böyle bir harekete cür'et etmiş oldunuz. Çünkü o kavim, Hz. Musa'nın otuz gecenin sonunda geri dönmediğini görünce vefat ettiğini sanmışlar, böyle buzağıya tapmışlardı. (Ve) Musa aleyhisselâm, geri dönünce fazla kızgınlığından, kederinden dolayı ve bir dinî onurun tesîriyle (levhaları) Tevrat'ın nüshalarını yere (bıraktı ve kardeşinin başından tutarak kendisine doğru çekiverdi) onun bu muamelesine karşı (-kardeşi Hz. Harun da- dedi ki: Anam oğlu!. Bu kavim muhakkak ki, beni zayıf saydılar) onları buzağıya tapmaktan men'etmeme aldırmadılar (ve az kaldı, beni öldürüyorlardı.) daha fazla men'etmeye çalışsaydım bu cinayeti de işleyeceklerdi. (Artık benimle düşmanları sevindirme) benim hakkımda düşmanlarımızın ferahlanmalarına sevinmelerine sebep olacak bir şey yapma, (ve beni zâlimler olan kavim ile beraber kılma.) Hesaba çekme veya kusur bulma hususunda beni o buzağıya tapanlar sırasında sayma. Ben onlardan uzak bulunmaktayım. § Şemate: Düşmanlık edilen şahsa ait olan bir belâdan dolayı bir ferah, bir sevinç duymak demektir. § Hz. Musa ile Hz. Harun ana baba bir kardeştirler. Ancak ananın hakkı daha büyük ve anaları bir mü'mine olduğu için Hz. Musa'nın daha fazla yatışmasını ve yumuşamasını temin etmek için kendisine "anam oğlu" diye hitab edilmiştir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014