KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

7-A'RAF SURESI (206 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali A'raf Suresi 179  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 7/179
7-A'RAF SURESI - 179. AYET    Mekke
وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ ۖ لَهُمْ قُلُوبٌ لَا يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لَا يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَا ۚ أُولَٰئِكَ كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ -179
Ve le kad zera´na li cehenneme kesıram minel cinni vel insi lehüm kulubül la yefkahune biha ve lehüm a´yünül la yübsırune biha ve lehüm azanül la yesmeune biha ülaike kel en´ami bel hüm edall ülaike hümül ğafilun
7-A'raf Suresi 179. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Andolsun ki, cinden ve insten çoklarını cehennem için yarattık, onların kalbleri vardır ki, onlar ile anlayamazlar ve onların gözleri vardır ki, onlar ile göremezler ve onların kulakları vardır ki, onlar ile işitemezler. Onlar hayvanlar gibidirler, belki onlar daha sapıktırlar. İşte gâfil olanlar onlardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Andolsun ki, cinler ve insanlardan çoklarını cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır ki, onlar ile anlayamazlar ve onların gözleri vardır ki, onlar ile göremezler ve onların kulakları vardır ki, onlar ile işitemezler. Onlar hayvanlar gibidirler, belki onlar daha sapıktırlar. İşte gafil olanlar onlardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti celile, cin ve insan taifelerinden birçoklarının kendi kabiliyetlerini kötüye kullanmanın neticesi olarak cehenneme aday olduklarını şöylece açıklamaktadır. (Andolsun ki,) Kutsal varlığıma yemin ederim ki (cinler ve insanlardan) bu ki cins mükellef mahlûklardan (çoklarını cehennem için yarattık.) onlar azap görmek için cehenneme gireceklerdir. Çünki onlar, yaratılış gayelerini dikkate almazlar, kendilerine verilmiş olan fıtrî kuvvetleri güzelce kullanmazlar, böyle bir âkibete hak kazanmış olurlar. Evet… (Onların kalbleri vardır) Onlar ile mükellef oldukları şeyleri düşünüp anlayabilirler. Fakat onları kötüye kullandıkları içindir (ki, onlar ile) o kalbleri ile vazifelerini (anlayamazlar) öyle anlayamayacak bir hâle düşerler, (ve onların gözleri vardır) Dış âleme bakarak Allah'ın kudretinin milyonlarca eserlerini görerek Cenab'ı Hak'ki tasdik eder ve yüceltebilirlerdi. Fakat onlar kendilerine verilmiş olan o pek güzel kuvveti de zayi ederler. Onun içindir (ki onlar ile) o gözleriyle öyle uyanma sebebi olacak şeyleri (göremezler.) Kâinatı Yaratanın kudretine, yüceliğine şahitlik edip duran o kadar eşsiz eserleri görüp uyanma özelliğinden nasipsiz bir halde kalmışlardır, (ve onların kulakları vardır) İşitmek kuvvetine sahiptirler. Cenâb-ı Hak'kın âyetlerini işitip dinleyebilirler, kendilerine verilen nasihatları duyup kabul edebilirler. Ne yazık ki, onlar bu mühim kuvveti de kaybederler. Artık (onlar ile) o kulakları ile hakkın âyetlerini, fâideli sözleri hayrı tavsiye edici öğütleri (işitemezler.) bu kuvvetlerini de kendi kötü davranışlarıyla kaybetmişlerdir. (Onlar hayvanlar gibidirler) hakikatları anlamak özelliğinden mahrum olma bakımından, yalnız dünyada yiyip içmek zevk ve saf ada bulunmak bakımından hayvanlara benzerler, (belki onlar) O bir kısım cin ve insan gurupları hayvanlardan (daha sapıktırlar.) çünki hayvanlar zaten mükellef değildirler. Maamafih hayvanlar kendileri için fâideli olup olmayan şeyleri ayırabilirler, fâideli şeyleri almaya, zararlı şeyleri atmaya çalışırlar. Akla, zekâya sahip, bir takım vazifeler ile mükellef olan cin ve insan gurupları ise cahilce ve inkarcı şekilde harekette bulunurlar, dünyevî bir menfaat uğrunda uhrevî menfaatlerini terkederler, Allah'ın azabını düşünmez bir halde yaşarlar. (İşte) Asıl (gafil) sevabı, azabı düşünmekten uzak, üzerlerine düşen vazifeleri yerine getirmekten kaçınıp, bu sebeple Cehenneme lâyık (olanlar onlardır) o hayatlarını ziyan eden, sahip oldukları kuvvetleri, özellikleri kötüye kullanan günahkâr kimselerdir. Binaenaleyh, her insan onların o feci âkibetlerini dikkate almalıdır, onlar gibi Allah'ın emrine aykırı hareketlerde bulunmadan, kendisini uhrevî azaba uğratmaktan son derece sakınmalıdır. Başka türlü çare yoktur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014