KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

7-A'RAF SURESI (206 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali A'raf Suresi 100  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 7/100
7-A'RAF SURESI - 100. AYET    Mekke
أَوَلَمْ يَهْدِ لِلَّذِينَ يَرِثُونَ الْأَرْضَ مِنْ بَعْدِ أَهْلِهَا أَنْ لَوْ نَشَاءُ أَصَبْنَاهُمْ بِذُنُوبِهِمْ ۚ وَنَطْبَعُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ -100
E ve lem yehdi lillezıne yerisunel erda mim ba´di ehliha el lev neşaü esabnahüm bi zünubihim ve natbeu ala kulubihim fe hüm la yesmeun
7-A'raf Suresi 100. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Yere kadim ahalisinden sonra varis olacaklar için tebeyyün etmedi mi ki, eğer Biz dilemiş olsak onları da günahları sebebiyle musibetlere uğratırdık ve kalblerini mühürlerdik de artık onlar işitemezlerdi.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Yere önceki sahiplerinden sonra vâris olacaklar için belli olmadı mi ki: Eğer biz dilemi; olsak onları da günahları sebebiyle musibetlere uğratırdık ve kalblerini mühürlerdik de artık onlar işitemezlerdi.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, önceki milletlerin başlarına gelmiş felâketlerden, onların ardından gelen milletlerin de ibret almamı; olduklarını bildirmektedir. Ve o milletlerin ne gibi kötü hallerinden dolayı öyle felâketlere mâruz kaldıklarını dikkat nazarlarına sunarak Rasülü Ekrem'e de teselli vermektedir. Şöyle ki: (Yere) Ülkelere, helak olan (önceki sahiplerinden sonra vâris olacaklar için) onların yurtlarında yaşayıp duran gayrimüslim guruplar için (belli olmadı mı) bu inkılâp, bu tarihi durum onlar için selâmet yolunu gösteren bir hidâyet vâsıtası olmadı mı (ki: Eğer biz dilemi; olsak onları da) o eski milletlere vâris ve yerlerine sahip olanlan da (günahları sebebiyle musibetlere) zelzelelere, yıldırımlara ve diğer musibetlere (uğratırdık ve) o isyankâr şahısların (kalblerini mühürlerdik) onları tefekkür ve düşünme kudretinden tamamen mahrum bırakırdık (da artık onlar işitemezlerdi.) onlar öyle helake uğramış milletlerin haberlerini bile duyamaz, onları düşünüp ibret almak kabiliyetinden büsbütün mahrum bulunurlardı. Halbuki: Onlar o geçmiş ümmetlerin tarihini öğrenmişler, onların felâketlerinden ibret alabilecek bir kabiliyette yaratılmışlardır. Artık onların da öyle gafilce yaşayıp helaklerine sebep olacak inkârlara, isyanlara cür'et etmeleri, ne kadar şaşılacak birşeydir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014