KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

7-A'RAF SURESI (206 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali A'raf Suresi 163  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 7/163
7-A'RAF SURESI - 163. AYET    Medine
وَاسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ ۙ لَا تَأْتِيهِمْ ۚ كَذَٰلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ -163
Ves´elhüm anil karyetilletı kanet hadıratel bahr iz ya´dune fis sebti iz te´tıhim hıytanühüm yevme sevtihim şürraav ve yevme la yesbitune la te´tıhim kezalike nebluhüm bima kanu yefsükun
7-A'raf Suresi 163. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve onlara denizin kenarında bulunan beldeden sual et. O zaman ki onlar cumartesi gününde haddi tecavüz eder olmuşlardı. O vakit onlara cumartesi günlerinde balıklar çokça zahir olarak gelirlerdi. Cumartesinin gayrı günlerinde ise gelmezlerdi. İşte onları yapar oldukları fıskları sebebiyle böylece imtihan ederiz.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve onlara denizin kenarında bulunan beldeden sor. O zaman ki onlar Cumartesi gününde haddi aşıyorlardı. O vakit onlara cumartesi günlerinde balıkları çokça ortaya çıkarak gelirlerdi. Cumartesinin dışındaki günlerde ise gelmezlerdi. İşte onları yoldan çıkmaları sebebiyle böylece imtihan ederiz.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, İsrail oğullarının günahları yüzünden ne gibi bir imtihana mâruz kalmış olduklarını bildirmektedir. Şöyle ki: (Ve) Resulüm!, (onlara) O senin komşun olup peygamberliğini tasdik etmeyen İsrail oğullarına (denizin kenarında) Kulzem denizinin civarında (bulunan belde'den) yani İle veya Medyen veya Taberiyyetüşşam şehrinden (sual et.) o beldenin tarihi, garip bir halini bir kınama olmak üzere o İsrail oğullarından sor, onları uyanmaya davet et. (O zaman ki onlar) O İsrail oğulları (Cumartesi gününde) avlanılması kendileri için yasaklanmış olan balıkları avlayarak Allah'ın kanunlarından olan bu yasağa muhalefetle (haddi aşmışlardı.) böyle maddî bir menfaatin esiri olmuş, bunun sakıncasını hiç düşünmemişlerdi. (O vakit onlara) O eski İsrail oğullarına (Cumartesi günlerinde) İlâhî bir imtihan olmak üzere (balıkları çokça ortaya çıkarak gelirlerdi) suyun üstüne çıkar görünürlerdi. (Cumartesi'nîn dışındaki günlerde ise) Balıklar (gelmez) su üstünde görünmez (lerdi.) bu hâl, onların Cumartesi gününe riâyet etmemelerinin bir cezâsıydı. (İşte onları) İsrail oğullarını (yoldan çıkmaları sebebiyle böylece) şiddetli bi belâ ile, bir mahrumiyetle (imtihan ederiz.) artık düşünmeli, şimdi de onların torunları Hz. Muhammed'in Peygamberliğini tasdik etmiyerek birçok yasakları çiğnemektedirler. Elbette bunlarda bu isyancı hâlleri yüzünden birçok belâlara uğrayacaklardır. Ne büyük bir hikmetli ihtar ve bir kınama!. Rasülü Ekrem Efendimiz, zamanındaki İsrail oğullarına saklamakta oldukları böyle tarihî hâllerini Kur'an lisan-ı ile beyan buyurmakta kendi peygamberliğinin doğruluğuna bir delil göstermiş bulunuyor. Çünki hiçbir kimseden okuyup yazmamıştır, muhitinde ise bu gibi tarihî olaylar bilinmiş değildir, İsrail oğulları ise bu gibi tarihî felâketlerini, isyanlarını pek gizli tutmakta idiler. Binaenaleyh bunların böyle birer tarihî hakikat olarak haber verilmesi bir peygamberlik mucizesinden başka bir şey değildir. § Şürrean'den maksat: Suyun üzerinde fazla olarak görünmektir. Ard arda gelen mânâsında kullanılmaktadır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014