7-A'raf Suresi 79. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Artık onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: «Ey kavmim! Ben size Rabbimin risâletini muhakkak ki, tebliğ ettim ve sizin için öğüt verdim. Velâkin siz hayırhâh olanları sevmezsiniz.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Artık onlardan yüz çevirdi ve dedî ki: Ey kavmim!. Ben size Rabbimin vahyini muhakkak ki tebliğ ettim ve sizin için öğüt verdim. Ve lâkin siz öğüt verenleri sevmezsiniz. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Salih Aleyhisselâm, kavmine gelen felâketi anlayınca (Artık onlardan yüz çevirdi) onların bu felâkete sebebiyet vermiş olduklarını bildiği için haklarında bir azarlama ve kınama başkalarına da bir ibret örneği olması için (dedi ki: Ey kavmim!. Ben size Rabbinmin vahyini muhakkak ki, tebliğ ettim) peygamberlik vazifemi yerine getirmeye çalıştım, (ve sizin için öğüt verdim.) teşvik ettim ve korkuttum, hakkınızda öğüt verici muameleden geri durmadım. (Ve lâkin öğüt verenleri sevmezsiniz.) Sizin haliniz, size öğüt verenler hakkında buğz ve düşmanlıkta bulunmakdan ibaret olmuştur. İşte o kötü hareketinizin cezasına kavuşmuş oldunuz.
§ Salih Aleyhisselâm, Semud kavmine mensuptur. Babasının adı "Übeyt" dir. Semut ise Nuh Aleyhisselâm'ın oğlu Şam'ın torunlarındandır. Babasının adı "Abir" dir. Sonra bu Semud'un evlât ve ahfadı böyle Semud ismi ile hatırlana gelmişlerdir. Bunlar da Hicaz ile Şam arasındaki vadi'ilkariye olan ve ".h.i't.r" denilen yerde otururlardı. Ad kavmi helak olduktan sonra onların beldelerini Semud kavmi onararak uun bir müddet mutlu bir hayat içinde yaşamışlar, muhteşem binalar yapmışlardı. Fakat bunlar da putlara tapmaya başlamışlar, yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışıp durmuşlardı. Cenâb-ı Hak kendilerine en şerefli ailelerine mensup olan Salih Aleyhisselâm'ı Peygamber gönderdi. Kendisine pek. Az kimse tâbi olmuş, diğerleri muhalefette devam etmişlerdi ve eğer sen hakîkaten bir peygamber isen dua et şu taş parçası içinden şöyle bir vaziyette bir dişi deve çıksın, seni o zaman tasdik ederiz demişlerdi. Hz. Salih te dua etti, o taştan istedikleri gibi bir deve çıkıverdi. Bu hârikayı
görenlerden pek azı imân etti, diğerleri ise yine kendilerini saptıran bir takım kimselerin sözlerine uyarak yine imândan kaçındılar. Hz. Salih demişti ki: Bu deve bir kudret harikasıdır, kuyunuzun suyunu belirli günlerde içecek, siz de diğer günlerde kuyunuzdan istifâde edersiniz. Bu devenin içmesine, kırlarda otlanmasına mâni olmayınız, sonra felâkete uğrarsınız. Fakat onlar bu uyarıya da riâyet etmediler. Bu mübarek hayvanı boğazladılar. Derken kendilerine ilâhî azap yönelmeğe başladı. Salih Aleyhisselâm Filistin tarafına çıkıp gitti. Bunun ardından şiddetli bir yer sarsıntısı oldu, gök tarafından da pek müthiş bir seda geldi, bunun tesîriyle o inkarcı kavmin kalbleri parçalanarak helak olup gittiler.
Rivayete göre: O kavim, o deveyi Çarşamba günü boğazlamışlardı. Kendilerine ilâhî azap ise Cumartesi günü gelmiştir. Salih Aleyhisselâm, yüz yirmi mü'min ile ağlar olduğu bir halde yurdundan çıkıp gitmişti. Bir dumanın yükselmesini görmüş, kavminin helak olduğunu anlamış idi. Bu helak olanlar ise bin beşyüz hâne ehlinden ibaret imiş. Salih Aleyhisselham bir rivayete göre kavmi arasında yirmi sene kalmış, ve elli sekiz yaşında iken Mekke'i Mükerreme'de vefat eylemiştir. Kendisine imân edenler ile beraber yurduna dönmüş oldukları da rivayet edilmektedir.
|