7-A'raf Suresi 44. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve Cennet ashâbı, Cehennem ehline nidâ edip: «Rabbimizin bize vaad ettiğini biz şüphe yok ki hak bulduk, siz de Rabbinizin vaad ettiğini hak buldunuz mu?» diye soracaklar. Onlar da, «Evet» diyecekler. Derken aralarında bir münâdi: «Allah Teâlâ´nın lâneti zalimlerin üzerinedir» diye nidâ etmiş olacaktır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve cennet ashabı, cehennem ehline nida edip: Rabbimizin bize vâd ettiğini biz şüphe yok ki hak bulduk, siz de Rabbinizin vâd ettiğini hak buldunuz mu?. Diye soracaklar. Onlar da: Evet... Diyecekler. Derken aralarında bir çağına: Allah Teâlâ'nın laneti zâlimlerin üzerinedir, diye nida etmiş olacaktır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, cennet ehli ile cehennem ehli arasındaki tartışmayı ve kimlerin laneti hak etmiş olduklarını ve kimlerin âhiret hayatını inkâr ettiklerini göstermektedir. Şöyle ki: Cennet sahipleri cennette yerleşip duracaklar. (Ve cennet ashabı, cehennem ehline nida edip: Rabbimizin bize vaad ettiğini) dünyada iken bize Peygamberleri vâsıtasıyle bildirdiği sevapları, nimetleri, yüce makamları (biz şüphe yok ki, hak) sabit (bulduk) o ilâhî vaad sebebiyle bu büyük mevkilere kavuştuk (siz de Rabbinizin vâd ettiğini) âhiret hayâtını, mü'minlerin o âhiret hayatında nimetlere ulaşacaklarını inkarcıların da lâyık oldukları cezalara kavuşacaklarını (hak) hakikaten vâki (buldunuz mu?.) siz dünyada iken bunları tasdik etmiyorsunuz. (Diye soracaklar) O İnkarcıların ne kadar yanlış hareket etmiş olduklarını kendilerine bu şekilde de hatırlatmış olacaklardır. (Onlar da:) O inkarcılar da (Evet… Diyecekler.) ve Allah'ın va'dinin gerçekleşmiş olduğunu itiraf etmeye mecbur kalacaklardır. (Derken) Böyle bir konulmada, tartışmada bulunurlarken bu iki fırkanın (aralarında bir çağına:) İsrafil Aleyhisselâm veya diğer meleklerden biri (Allah Teâlâ'nın laneti zâlimlerin üzerinedir, diye nida etmiş olacaktır.) evet zâlimler, zulûmlarının bir cezası olmak üzere öyle bir laneti hak etmişlerdir.
§ Cennetler ile cehennemler arasında pek uzak mesafeler vardır. Cennetler semâların üstündedir. Cehennemler de yerlerin altındadır. Bu iki mevki ahalisinin birbiriyle konuşmaları nasıl mümkün olacaktır?. Mucize Kur'an, bize böyle bir konuşmanın mümkün ve haddizatında vuku bulacağını haber vermiş oluyor. İşte bu da bir hakikatin ortaya çıkmasından başka bir şey değildir.
Tefsiri kebirde de yazılı olduğu üzere âlimlerden bir gump demişlerdir ki: Seste bir özellik vardır ki, yalnız mesafenin uzaklığı sesin işitilmesine mâni olamaz, İşte bugün fennin ilerlemesi sayesinde bu hakikat da tamamen meydana çıkmıştır. Doğuda söylenilen bir sözü batıda bulunan bir kimse derhal işitebiliyor ve hattâ söyleyenin yüzünü bile görebiliyor, İlâhî kudret herşeye kâfidir. Buna inanıyoruz. Binaenaleyh cennet ehli ile cehennem ehli arasındaki konuşmanın gerçekleşmesi de Allah'ın kudretine göre asla imkânsız görülemez.
|