7-A'raf Suresi 203. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve onlara bir âyet getirmediğin zaman, «Onu kendi tarafından uydurmalı değil miydin?» derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahy olunana tâbi olurum. Bu Rabbiniz tarafından basiretlerdir ve inanan bir kavim için hidâyettir ve rahmettir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve onlara bir âyet getirmediği!! zaman "onu kendi tarafından uydurmalı değil miydin" derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahy olunana tâbi olurum. Bu Rabbiniz tarafından basiretlerdir, ve inanan bir kavim için hidâyettir ve rahmettir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, bir takım dinsizlerin kötü maksatlarına işaret etmektedir. Kur'an'ı Kerim'in nasıl bir hidâyet ve rahmet vesilesi olduğunu ve okunan Kur'an-ı Kerim'e karşı nasıl bir vaziyet alınmasının lüzumunu beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve) Yüce Resulüm!. Sen (onlara) senin peygamberliğini tasdik etmeyen Mekke'i Mükerreme'deki müşriklere (bir âyet getirmediğin zaman) Allah'ın vahyi bir müddet gecikince veya istedikleri bir mucizeyi, meselâ: Yerlerden pınarların fışkırması gibi bir hârikayı hemen göstermediğin vakit (onu) o istedikleri şeyi (kendi tarafından uydurmah değil mi idin, derler.) o inkarcılar, diğer âyetleri de birer uydurma eseri kabul ettikleri için böyle edepsizce bir teklife cür'et ederler, diğer âyetler gibi istedikleri hârikanın da bir uydurma neticesi olarak meydana getirilmesini bir alay maksadıyle isterler. Yahut: Sen iddianda doğru isen Rab'bine dua et, bizim senden istediğimiz şeyi de hemen meydana getirsin, demeğe cür'et gösterirler. Resulüm!. O hakikatları idrakten mahrum şahıslara (De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahy olunana tâbi olurum.) ben Allah'ın vahyinin inmesini beklerim, herhangi birşeyi düşünmeksizin alelacele istemek, söylemek peygamberliğin şanına aykırıdır. Eğer benden bir hârikanın meydana getirilmesini isterseniz, onu meydana getirecek olan ben değil, ancak Alemin Yaratıcısıdır, eğer hikmetine uygun olursa onu meydana getirir. Bununla beraber Hz. Muhammed'in Peygamberliğinin doğruluğu hakkında bir delil isteniyorsa buna Kur'an-ı Kerim'den daha büyük delil mi olabilir?. Öyle sonsuz bir mucize var iken artık başka hârikaların gösterilmesini istemeğe ne hacet vardır?. (Bu) Kur'an-ı Kerim (Rabbiniz tarafından basiretlerdir.) kalbler için birer basiret mesabesindedir. Bunu güzelce dikkate alanlar, birçok hakikatlari öğrenirler. (Ve) Bu apaçık kitabın âyetleri (mü'minler olan bir kavim için) pek parlak bir (hidâyettir) bir dini delildir, (ve) pek büyük bir (rahmettir.) yani: O ilâhi kitabın nurlarından istifâde edenler, hidâyet yolunu takibe muvaffak olurlar. Ve o kutsi kitap sayesinde mü'minler eltaf-ı ilâhi lütuflara mazhar olarak dünyevi ve uhrevİ nimetlere kavuşurlar. İşte bu gibi yüce faidelere, gayelere ulaşmak için o mübarek kitabın kutsiyyetini tasdik edip yücelterek hükümlerine dört el ile sarılmak gerekir. Buna kavuşanlar da hakiki mü'minlerdir.
|