34-Sebe Suresi 52. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Ve diyecekler ki: İnandık ona, fakat bu uzak bir yerde nereden îmana kavuşacaklar, ondan faydalanacaklar? |
ADEM UĞUR : |
(İş işten geçtikten sonra:) "Ona inandık" demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur? |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
(Ve azabı gördükleri zaman): “-Biz O’na= Hz. Muhammed’e (s.a.v.) iman ettik.” demektedirler; fakat uzak bir yerden (ahiretten) tevbe etmek nerede? |
BEKİR SADAK : | (51-52) Onlari korktuklari zaman bir gorsen; artik kurtulus yoktur; cehenneme yakin bir yerde yakalanmislardir. O zaman, «Allah´a inandik» derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasil kolayca ulasirlar? |
CELAL YILDIRIM : |
«Biz O´na imân ettik» derler. Ama uzak bir yerden (Âhiret´ten imâna) el sunmak (Dünya´ya yeniden döndürülmek) onlara nereden? |
DİYANET : |
(Azabı görünce), “ona inandık derler” ama onlar için, artık uzak bir yerden (dünyadan) iman elde etmek nasıl mümkün olur? |
DİYANET VAKFI : |
(İş işten geçtikten sonra:) «Ona inandık» demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur? |
DİYANET İSLERİ : |
Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "Allah'a inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar? |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Ve «iyman ettik ona» demektedirler, fakat onlara uzak yerden el sunmak nerede? |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Ve: «O´na iman ettik!» demektedirler, fakat onlara uzak yerden el sunmak nerede? |
GÜLTEKİN ONAN : |
"Biz O´na inandık" derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede? |
H. BASRİ ÇANTAY : |
«Ona îman etdik» demişlerdir. Fakat onlar için (dünyâye) uzak (kalmış) bir yerden (tevbeye) el sunmak nerede?. |
MUHAMMET ESED : |
ve (görsen, nasıl) "Biz (şimdi) ona inandık!" diye yalvarırlar fakat nasıl bu kadar uzaktan (kurtuluşa) ere(ceklerini ümit ede)bilirler? |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Ve demiş olurlar ki, ona imân ettik. Fakat onlara uzak bir yerden el sunmak nerede? |
SUAT YILDIRIM : |
İş işten geçtikten sonra "Peygambere inandık." demektedirler; ama uzak yerden, ta dünyadan imanı nasıl alabilsinler? |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
"Ona inandık" demektedirler, ama uzak yerden (tâ dünyâdan imanı) nasıl alabilsinler? |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
"Ona inandık!" dediler. Ama nasıl mümkün olur onlar için imana ulaşmak o uzak yerden! |
FİZİLAL : |
O´na inandık derler, ama artık iyice uzağında kaldıkları imanı nasıl yakalayacaklardır? |
İBNİ KESİR : |
O´na inandık demişlerdir. Ama uzak bir yerden nasıl kolayca imana ulaşılır? |
TEFHİMÜL KURAN : |
«Biz O´na iman ettik» derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede? |