24-Nur Suresi 53. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Emredersen onlara, savaşa çıkacaklarına dâir olanca kuvvetleriyle yemin ederler elbette Allah´a de ki: Yemin etmeyin, bu, zâten âdet olan, gerekli bulunan bir itâatten ibâret; şüphe yok ki Allah, ne yaparsanız hepsinden haberdardır. |
ADEM UĞUR : |
(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah´a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Bir de münafıklar, kendilerine emrettiğin takdirde, muhakkak (savaş ve hicrete) çıkacaklarına en kuvvetli yeminleriyle yemin ettiler. (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: (Yalan yere) yemin etmeyin. Sizden istenen halis bir itaattır. Şübhe yok ki Allah, bütün yaptığınız ve yapacağınız şeylerden haberdardır. |
BEKİR SADAK : | Eger kendilerine emredersen, o iki yuzluler, savasa cikacaklarina butun gucleriyle yemin ederler. De ki: «Yemin etmeyin; itaatiniz malumdur. Allah yaptiklarinizdan suphesiz haberdardir.» |
CELAL YILDIRIM : |
Eğer kendilerine emredersen, elbette savaşa çıkacaklarına dair olanca yeminleriyle and içerler.De ki: And içmeyin, bu, bilinegelen (sahte) bir itaâtınızdır. Şüphesiz ki Allah, işleyegeldiğiniz şeylerden haberlidir. |
DİYANET : |
Münâfıklar, sen kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka savaşa çıkacaklarına dair en ağır bir şekilde Allah’a yemin ettiler. De ki: “Yemin etmeyin. Sizden istenen güzelce itaat etmektir. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” |
DİYANET VAKFI : |
(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah´a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. |
DİYANET İSLERİ : |
Eğer kendilerine emredersen, o iki yüzlüler, savaşa çıkacaklarına bütün güçleriyle yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyin; itaatiniz malumdur. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır." |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Ötekiler Allaha en kuvvetli yemînleriyle kasem ettiler vallahi kendilerine emredersen behemehal bilâtereddüd çıkar giderlermiş, de ki: Yemîn etmeyin, ancak bir taati ma´rufe, her halde Allah bütün yaptıklarınıza ve yapacaklarınıza habîrdir |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Ötekiler (münafıklar), kendilerine emrettiğin takdirde hemen tereddüt etmeden çıkıp gideceklermiş diye, Allah´a en kuvvetli yeminleri ile yemin ettiler. De ki: «Yemin etmeyin! Sizin ki bilinen bir itaattir! Allah, kesinlikle bütün yaptıklarınız ve yapacaklarınızdan haberdardır. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Yeminlerinin olanca gücüyle Tanrı´ya and içtiler; eğer sen onlara buyurursan (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Tanrı, yaptıklarınızdan haberdardır." |
H. BASRİ ÇANTAY : |
(Münafıklar) eğer kendilerine emr edersen (cihâda) behemehal çıkacaklarına, olanca hızlarıyle, yemîn etdiler. (Onlara) de ki: «(Bîhûde) yemîn etmeyin. (Bu), âdet (iniz) vech ile (sâde dilinizin gevelediği) bir itâatdır. Şübhesiz ki Allah, yapageldiğiniz şeylerden hakkıyle haberdârdır». |
MUHAMMET ESED : |
(İki yüzlü kimselere gelince,) böyleleri, kendilerine emredersen, (savaş için) mutlaka çıkacaklarına (ve kendilerini bu işe adayacaklarına) var gücüyle yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyin! (Sizden bütün istenen, Allah´ın mesajına) güzelce boyun eğmektir. Şüphesiz, Allah yaptıklarınızdan bütünüyle haberdardır!" |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Ve Allah´a en ağır yeminleriyle kasem ederler ki, eğer onlara (cihad ile) emredersen elbette (cihada) çıkacaklardır. De ki: «Yemin etmeyin, (bu sözünüz) bilinmiş bir taattır. Şüphe yok ki, Allah yapar olduğunuz şeylerden bihakkın haberdardır.» |
SUAT YILDIRIM : |
Senin kendilerine emretmen halinde hicret edeceklerine veya savaşa çıkacaklarına dair vargüçleriyle yemin billah ettiler. De ki: "Yemine ne hacet! Yemin etmeyin, sizden istenen makul bir itaattır. Elbette Allah yaptığınız ve yapacağınız her şeyi bilir" |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Yeminlerinin var gücüyle Allah´a yemin ettiler: Eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "Yemin etmeyin. (Sizden istenen, yalan yere yemin etmek değil), güzel itâ´at etmektir. Şüphesiz Allâh, yaptıklarınızı haber almaktadır". |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Yeminlerinin olanca gücüyle Allah´a ant içtiler ki, sen onlara emredersen mutlaka savaşa çıkacaklar. De ki: "Ant içmeyin! Örfe uygun bir itaat yeterli! Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır." |
FİZİLAL : |
Ey Muhammed, münafıklar kesin kesin bir dille yemin ederek kendilerine emir verecek olursan savaşa çıkacaklarını söylerler. Onlara de ki; «Yemin etmeyiniz. İtaatkârlığınız bellidir. Hiç kuşkusuz Allah, ne yaptığınızdan haberdardır.» |
İBNİ KESİR : |
Var güçleriyle Allah´a yemin ettiler ki; eğer kendilerine emredersen çıkacaklardır. De ki: Yemin etmeyin. Makul bir itaat. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Yeminlerinin olanca gücüyle Allah´a and içtiler; eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: «And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.» |