KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

6-EN'AM SURESI (165 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali En'am Suresi 110  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 6/110
6-EN'AM SURESI - 110. AYET    Mekke
وَنُقَلِّبُ أَفْئِدَتَهُمْ وَأَبْصَارَهُمْ كَمَا لَمْ يُؤْمِنُوا بِهِ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَنَذَرُهُمْ فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ -110
Ve nükallibü ef´idetehüm ve ebsarahüm kema lem yü´minu bihı evvele merrativ ve nezeruhüm fı tuğyanihim ya´mehun
6-En'am Suresi 110. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve Biz onların kalplerini ve gözlerini O´na evvelce de imân etmedikleri gibi tersine döndürürüz. Ve onları o tuğyanları içinde körükörüne yuvarlanır gider bir halde bırakırız.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve biz onların kalplerini ve gözlerini ona evvelce de imân etmedikleri gibi tersine döndürürüz. Ve onları o azgınlıkları içinde körükörüne yuvarlanır gider bir halde -bırakırız.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Ey mü'minler size ne bildirdi ki: (biz onların) O müşriklerin o kötü gayret ve irâdelerinden dolayı (kalblerini ve gözlerini) hak'ki idrâk ve kabulden mahrum bırakırız. (ona) O evvelce gönderilen mucizelerden herhangi birine (evvelce de imân etmedikleri gibi) bu kerre istedikleri hârikalar da meydana gelse bunlara da inanmazlar, yine onların kalblerini ve gözlerini (tersine döndürürüz.) yine o hârikaları görüp tasdik etmezler (Ve onları o tuğyanlan) o evvelki azgınlıkları, taşkınlıkları, haddi aşan cehaletleri ficinde körükörüne yuvarlanır gider) şaşkın (bir halde bırakırız,) onların bu feci halleri öldürülüp cezalarına kavuşacakları bir zamana kadar devam eder, onları mü'minler gibi hidâyete erdirmeyiz. Onlar bu hidâyete olan tabii kabiliyetlerini zâyetmişlerdir. Ne helak edici bir durum!. § Rivayete göre Kureyş müşrikleri Rasülullah'a müracaat etmişler, Hz. Musa elindeki âsâyı taşlara vurunca sular nşkırmıştı, Hz. Isa da ölüleri diriltmişti. Sen de şu Sefa dağını altın kıl sana imân edelim demişler. Bunun üzerine Rasülü Ekrem de Sefa dağının altın olmasına dua etmek istemişti. Bu sırada Cibrili Emin gelmiş. Ya Rasülüllah!. Dilediğini istemek sana aittir, istersen Sefa altın olur. Fakat o müşrikler yine imân etmezlerse derhal helak olurlar. Binaenaleyh istersen onları bırak, İçlerinden ileride tövbe edecek olanlar, tövbe ederek helakten kurtulsunlar, demiş. Rasülü Ekrem de onların haklarında yine bir merhamet belirtisi göstererek bu duada bulunmamıştır. İşte bu hâdise üzerine bu âyetler nazil olmuştur. O müşriklerin kabiliyetlerinin derecesini göstermiştir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014