KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

6-EN'AM SURESI (165 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali En'am Suresi 158  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 6/158
6-EN'AM SURESI - 158. AYET    Mekke
هَلْ يَنْظُرُونَ إِلَّا أَنْ تَأْتِيَهُمُ الْمَلَائِكَةُ أَوْ يَأْتِيَ رَبُّكَ أَوْ يَأْتِيَ بَعْضُ آيَاتِ رَبِّكَ ۗ يَوْمَ يَأْتِي بَعْضُ آيَاتِ رَبِّكَ لَا يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ أَوْ كَسَبَتْ فِي إِيمَانِهَا خَيْرًا ۗ قُلِ انْتَظِرُوا إِنَّا مُنْتَظِرُونَ -158
Hel yenzurune illa en te´tiyehümül melaiketü ev ye´tiye rabbüke ev ye´tiye ba´du ayati rabbik yevme ye´tı ba´du ayati rabbike la yenfeu nefsen ımanüha lem tekün amenet min kablü ev kesebet fı ımaniha hayra kulintezıru inna müntezırun
6-En'am Suresi 158. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Onlar başka değil, kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbin gelmesini veya Rabbin bazı âyetlerinin gelmesini bekliyorlar. Rabbin bazı âyetlerinin geleceği gün evvelce imân etmemiş veya imânında bir hayır kazanmamış olan şahsa imân faide bahş olmaz. De ki: «Bekleyiniz, ve biz de şüphe yok ki bekleyicileriz.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Onlar başka değil, kendilerine Meleklerin gelmesini veya Rab'bin gelmesini veya Rab'bin bazı âyetlerinin gelmesini bekliyorlar. Rab'bin bazı âyetlerinin geleceği gün evvelce imân etmemi; veya imanında bir hayır kazanmamı; olan şahsa imânı fayda vermez. De ki: Bekleyiniz, ve biz de şüphe yok ki bekleyicileriz.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, kendilerine kitap indirilmesini isteyen dinsizlerin kitap indirime de imân etmeyeceklerini ve onlara istedikleri bazı mucizelerin ortaya çıkması durumunda ise artık imâna gelmelerinin kendilerine bir fâide vermeyeceğini ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: (Onlar) O ilâhî âyetleri yalanlayanlar, imân etmezler. Onlar (başka değil, kendilerine) ruhlarını almak için veya kendilerine azap etmek için (Meleklerin gelmesini) bekliyorlar, (veya Rab'bin gelmesini) Gözlüyorlar. Hâşâ mekân ve zamandan, gelip gitmeden uzak olan Kâinatın yaratıcısının kendilerine gelip görünmesini veya haklarında azaba dâir ilâhî bir emrin ortaya çıkmasını bekliyorlar, (veya Rab'bin bazı âyetlerinin gelmesini) Kıyametin vuku bulacağına alâmet olan şeylerden bazılarının; meselâ güneşin batı tarafından doğması gibi hâdiselerin meydana gelmesini (bekliyorlar.) onlar kendi iddialarıma o vakit imân edecekler. Bu çok uzak!. Resulüm!. Onlara hatırlat ki; (Rab'bin bazı âyetlerinin geleceği gün) Meselâ Deccalın veya Dabbetülardın ortaya çıkacağı zaman artık bu hâdiseden (evvelce imân etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış) evvelce tevbe ve istiğfarda bulunmamış (olan şahsa) bu sonraki (imânı) tevbesi (fayda vermez.) bunlar kabul edilmez. Çünki böyle bir imân ve tevbe, irâde ile gayba imân ve tevbe mahiyetinde bulunmamış belki zora dayanmış olur. Resulüm!. O inkarcılara (De ki:) o istediğiniz bazı alametlerin ortaya çıkışını (Bekleyiniz) onlar elbette ergeç zuhur edecektir, (ve biz de şüphe yok ki, bekleyicilerdeniz) Onların ortaya çıkacağı muhakkaktır. Vaktiyle imân etmiş olanlar o zaman kurtuluşa ereceklerdir. Bilâkis o zamana kadar inkarcı olarak kalanlarda ebedî zarara uğrayacaklardır. § Ashabı kiramdan Huzeyfe ve Berra Ibni Azib Hazretleri demişlerdir ki: Biz kıyameti tartışıyorduk, Rasülü Ekrem Hazretleri teşrif ettiler, ne konuşuyordunuz, diye sual buyurdular, kıyameti konuşuyorduk, dedik. Buyurdular ki: Kendisinden evvel on alâmet görülmedikçe kıyamet kopmaz. O alâmetler işe şunlardır: (1) Bir duhanın = dumanın zuhuru ki, kırk gün devam edecektir. (2) Dabbetülarz = yerden çıkacak garip bir hayvan ki, insanlar ile konuşacaktır. (3) Doğu tarafından bir hasefin yani yer batmasının meydana gelmesi. (4) Batı tarafından bir yer batmasının meydana gelmesi. (5) Arap yarımadasında bir yer batmasının meydana gelmesi. (6) Deccalın, rablık iddiasında bulunan ve yavaş yavaş helake sürüklenmek üzere bazı hârikalar gösterecek bir şahsın meydana çıkması. (7) Güneşin geçici olarak batıdan doğması. (8) Yecüc ve Mecüc adında iki kabilenin yeryüzüne dağılarak bozmaya çalışması. (9) Hz. İsa'nın gökten yeryüzüne inmesi ve bir müddet daha yaşayıp Hz. Muhammed'in şeriatı ile amel etmesi. (10) Aden tarafından müthiş bir ateşin ortaya çıkması. Bu on alâmete "kıyamet alâmetleri" denilmektedir. Bunlara dâir kelâm ilminde tafsilât vardır, hepsi de Allah'ın kudretine göre mümkündür, vuku bulacaklar! Da birçok muteber hadisler ile sabittir. Artık bunları inkâra veya şahsî bir şekilde tevile dinî bakımdan müsaade edilemez. § İmamı Ahmet ile Tirmizî Ebu Hüreyre Radiallahü anhdan şöyle rivayet etmişlerdir: Üç şey vardır ki, onlar ortaya çıkınca artık evvelce imân etmemiş olan şahsa imân etmesi fâide vermez, onlar ise güneşin batıdan doğması ve Deccal ile Dabbetülardin çıkışıdır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014