KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

6-EN'AM SURESI (165 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali En'am Suresi 122  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 6/122
6-EN'AM SURESI - 122. AYET    Mekke
أَوَمَنْ كَانَ مَيْتًا فَأَحْيَيْنَاهُ وَجَعَلْنَا لَهُ نُورًا يَمْشِي بِهِ فِي النَّاسِ كَمَنْ مَثَلُهُ فِي الظُّلُمَاتِ لَيْسَ بِخَارِجٍ مِنْهَا ۚ كَذَٰلِكَ زُيِّنَ لِلْكَافِرِينَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ -122
E ve men kane meyten fe ahyeynahü ve cealna lehu nuray yemşı bihı fin nasi ke mem meselühu fiz zulümati leyse bi haricim minha kezalike züyyine lil kafirıne ma kanu ya´melun
6-En'am Suresi 122. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ya bir adem ki ölü iken diriltmişiz ve ona bir nûr vermişiz, onunla insanlar arasında yürüyor. O, meselâ zulmetler içinde kalmış, ondan asla çıkamaz bir halde bulunmuş olan bir kimse gibi midir? Fakat kâfirlere, yaptıkları, böyle süslü gösterilmiştir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ya bir kimse ki ölü iken diriltmişiz ve ona bir ışık vermişiz, onunla insanlar arasında yürüyor. O, meselâ zulmetler içinde kalmış, ondan asla çıkamaz bir halde bulunmuş olan bir kimse gibi midir?.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Cenâb-ı Hak, mü'minleri müşriklere itaatten nefret ettirmek için arlarındaki farkı şu şekilde beyan buyuruyor: (Ya bir kimse ki onu ölü iken) vaktiyle manevî hayattan mahrum, Allah'ın dininin hükümlerinden habersiz bulunurken biz kendisini (diriltmişiz) hak dine ulaştırmak şerefiyle manevî hayata kavuşturmuşuzdur (ve ona bir ışık vermişiz) İslâm dininin ışığından kendisini aydınlatmışız (onunla) o manevî nur ile (insanlar arasında) yolunu güzelce tâyin ederek tam bir emniyetle (yürüyor o) böyle münevver bir mü'min (meselâ zulmetler içinde kalmış) küfr ve şirkin karanlıkları içine düşmüş (ondan asla çıkamaz bir halde bulunmuş bir kimse gibi midir?.) bunların arasındaki fark, gün gibi açık değil mi?. Artık nasıl olur da akıllı bir kimse o gibi karanlıklar için kalmışların vesveselerine tâbi olabilir?. (İşte öylece) karanlıklar içinde kaldıkları halde bir kötülük, bir ihanet olarak (kâfirlere yaptıkları) kâfirce, cahilce (şeyler süslü gösterilmiştir.) kendilerine süslü, seçkin bir halde gösterilmiştir. Bunlar, o kadar karanlıklar, cehaletler içinde yaşarlarken kendilerini aydın ve bilgin görürler, kendilerini doğru bir yolun yolcusu imiş gibi sanır dururlar. Bu ne fena bir sapıklık neticesi. Binaenaleyh hakikî aydınlar, bu gibi sapıtmış kimselerin sözlerine, aldatmalarına asla iltifatta bulunmazlar.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014