KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

5-MAIDE SURESI (120 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Maide Suresi 106  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 5/106
5-MAIDE SURESI - 106. AYET    Medine
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا شَهَادَةُ بَيْنِكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ حِينَ الْوَصِيَّةِ اثْنَانِ ذَوَا عَدْلٍ مِنْكُمْ أَوْ آخَرَانِ مِنْ غَيْرِكُمْ إِنْ أَنْتُمْ ضَرَبْتُمْ فِي الْأَرْضِ فَأَصَابَتْكُمْ مُصِيبَةُ الْمَوْتِ ۚ تَحْبِسُونَهُمَا مِنْ بَعْدِ الصَّلَاةِ فَيُقْسِمَانِ بِاللَّهِ إِنِ ارْتَبْتُمْ لَا نَشْتَرِي بِهِ ثَمَنًا وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَىٰ ۙ وَلَا نَكْتُمُ شَهَادَةَ اللَّهِ إِنَّا إِذًا لَمِنَ الْآثِمِينَ -106
Ya eyyühellezıne amenu şehadetü beyniküm iza hadara ehadekümül mevtü hıynel vesıyyetisnani zevaadlim minküm ev aharani min ğayriküm in entüm darabtüm fil erdı fe esabetküm müsıybetül mevt tahbisunehüma mim ba´dis salati fe yuksimani billahi inirtebtüm la neşterı bihı semenev ve lev kane za kurba ve la nektümü şehadetellahi inna izel le minel azimın
5-Maide Suresi 106. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ey imân edenler! Herhangi birinize ölüm hali geldiği zaman vasiyet vaktinde aranızda şehâdet edecekler, ya sizden adâlet sahibi iki kimsedir veya size yeryüzünde yolculuk halinde iken ölüm musibeti isabet etti ise sizin gayrinizden iki şahıstır. (Bunların şehâdetlerinde) Şüphelendiğiniz takdirde bunları namazdan sonra alıkorsunuz. Bunlar, «Yemin mukabilinde hiçbir bedel almayız, velev ki, lehine şehâdet edeceğimiz kimse bizim için karabet sahibi olsun. Ve Allah´ın şehâdetini gizlemeyiz, o takdirde şüphe yok ki, biz günahkârlardan bulunmuş oluruz,» diye yemin ederler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ey imân edenler!. Herhangi birinize ölüm hâli geldiği zaman vasiyet vaktinde aranızda şahitlik edecekler, ya sizden adalet sahibi iki kimsedir veya size yer yüzünde yolculuk halinde iken ölüm musibeti isabet etti ise sizin gayrınızdan iki şahıstır. -Bunların şahitliklerinden- Şüphelendiğiniz takdirde bunları namazdan sonra alıkorsunuz. Bunlar "yemin karşılığında hiçbir bedel almayız, isterse lehine şahitlik edeceğimiz kimse bizim için akraba olsun. Ve Allah'ın şahitliğini gizlemeyiz, o takdirde şüphe yok ki, biz günahkârlardan bulunmuş oluruz" diye yemin ederler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, m üs l umanların canlarını korumakla mükelef oldukları gibi ölmeden evvel de hayır adına ve başkalarının haklarını korumak m aks adiyi e vasiyet yapmalarını ve bu vasiyete vârislerin ve diğerlerinin riâyet edebilmeleri İçin bu vasiyetin varlığını en az iki şahidin şahâdetiyle temin etmeği ve bu şahitler hakkında varisler tarafından şüphe vuku bulursa bunların ne şekilde yemine tâbi tutulacağını beyan ve ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ey imân edenler) Ey müslümanlar zümresi! (Herhangi birinize ölüm hâli) Ölümün alâmetleri meydana (geldiği zaman) öyle yapılacak bir (vasiyet vaktinde) yapacağınız vasiyetlere dâir ileride (şahitlik edecekler) o vasiyetlerin varlığını, kaybolmasından ve inkârdan korunmasını temin için şahitlikte bulunacak şahıslar (ya sizden) siz müslümanlardan veya sizin yakınlarınızdan (adalet sahibi) doğru sözlü, haktan ayrılmaz (iki kimsedir.) Bunlar sizin durumunuzu daha iyi bilecekleri ve daha ziyâde doğru olacakları için bunların şahit tutulmaları daha iyidir. (Veya size yolculuk halinde iken ölüm musibeti isabet etti ise) o gurbet halinde akrabanızdan, din kardeşlerinizden kimse bulunmadığı takdirde (sizin gayrınızdan) yabancılardan ehli zimmetten (İki şahıstır) bunları o halde şahit edinirsiniz. (Bunların şahitliklerinden -şüphelendiğiniz takdirde-) yani: Varisler ve diğer alâkadarlar bu şahitlerin hiyanetleri, terekeden bir şey almış ve gizlemiş olmaları gibi bir hususta şüpheye düştükleri zaman (bunları) bu yabancılardan olan ve olmayan şahitleri (namazdan sonra) ikindi namazının edasını müteakip olması tercih olunur, (alıkorsunuz) Bunları yemin etmeleri için durdurursunuz (Bunlar) bu şahitler de biz (yemin karşılığında hiçbir bedel almayız) dünya malı için doğruluktan ayrılarak Hak Teâlâya yalan yere yeminde bulunmayınız (isterse lehine şahitlik edeceğimiz kimse bizim için akraba olsun) biz yine haktan ayrılmaz, onların menfaatları için onların lehine yalan yere şahitliğe cür'et etmeyiz. (Ve Allah'ın şahitliğini gizlemeyiz) Cenab'ı Hak'kın bize yerine getirmeyi emrettiği bir şahitliği hangi fâni bir menfaat hırsiyle odadan kaçınmayız (o takdirde) biz şahitliği gizlediğinizi, değiştirip bozduğumuz takdirde (şüphe yok ki, biz günahkârlardan bulunmuş oluruz) artık nasıl cür'et eder de hakikata aykırı şahitlikte bulunabiliriz?, (diye yemin ederler) Bu şekilde şahitliklerinde doğru olduklarını teyit etmiş bulunurlar. § Namazdan sonra, özellikle ikindi namazını müteakip şahitlikte bulunulmasının hikmetine gelince: Bütün din mensupları bu ikindi vaktine saygı gösterir, o vakitte yemin etmekten çekinirlerdi. O vakit insanların toplanacakları bir zamandır. Ve o zaman gece melekleriyle gündüz meleklerinin birbirine tesadüf edecekleri bir vakittir. İmamı Şafi'ye göre cinayet, boşama, azat etme ve ikiyüz dirheme varan bir mal hakkındaki yeminlere daha ziyâde ehemmiyet verilir. Bu yeminler, ikindi namazından sonra Mekke'i Mükerreme'de rükn ile makam arasında, Medine'i Münevvere'de minber yanında, Beyti mukaddeste sahretullah yanında, diğer beldelerde de mescitlerin en şereflisi içinde yapılır. Fakat Hanefî imamlarına göre bu bir daha iyiyi tercih meselesidir. Yoksa bu yeminler böyle zaman ve mekân ile kayıtlı değildir. Diğer yerlerde de yapılabilir. § Deniliyor ki: böyle sefer halinde gayrimüslimlerin de şahit edinilmesi İslâm'ın başlangıcında müslümanların azlığından dolayı caiz bulunmuştu. Sonra bu cevaz: İçinizden adalet sahibi iki kişiyi şahit tutun. (Talak, 65/2) âyeti kerimesiyle neshedilmiştir. Fakat müfessirlerin çoğuna göreM aide süresinde mensuh bir âyet yoktur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014